kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Aslında kim tehdit altında kestiremiyorum!

06.05.2007
-Siz başörtülü bir kadın olarak mitingi izlediğinizde ne düşündünüz? - Mitingden birkaç gün önceydi. Galeria'daki sinemaya girmek için asansörden çıkarken birkaç kadın beni görüp birbirlerine 'Ankara'daki mitinge gidiyoruz değil mi' demeye başladı. Benim endişelenmem, kendimi ötekileştirilmiş' hissetmem daha o anda başladı. Aynı filme gidiyoruz, aynı yerde çay içiyoruz, ne ben onların koltuğuna oturmaya çalışıyorum, ne de onlar bana herhangi bir tacizde bulunuyor, hatta onlarla aynı yaşam alanını paylaşan bir başörtülü olduğunun farkındalar ama kendilerinin tehdit altında olduğuna inanıyorlar. Burada aslında kim tehdit altında, ben onu kestiremiyorum!

- Kendinizi mi tehdit altında görüyorsunuz? - Zaman zaman evet! Sinemada fısır fısır konuşanları uyardığınızda, bir mağazada, bir kuyrukta sizin hakkınıza tecavüz edildiğinde ve siz sesinizi çıkardığınızda, başka birine hiçbir şeklide karşılık veremeyecekken size çok rahat karşılık veriyorlar. Tek nedeni başörtülü olmanız ve zaten o sıraya girmeye hakkınızın bulunmadığına dönük gizli bir içtihadın olmasıdır.

SİZ ALKIŞLAMAYIN!

- İkinci sınıf muamele yani? - Çok enteresan bir şey söyleyeyim; ben hiçbir zaman başörtülü kızlar üniversitelere girsin' ile sınırlandırılmış bir talebin arkasında durmadım. Başörtülü kızlar her yere girmeli, her meslekte olmalı. Çünkü başörtülü olmayı; bir mesleği, bir kamu hizmetini icra etmenin önünde engel olarak görmüyorum. Türkan Saylan mitingde 'don üzerinden iğne yapan doktorlar' dedi, kesinlikle yalan! Muhabirler 'Bu kişi kim, ismini verin' dediği zaman cevap veremedi. Çağdaşlık ölçüsü son derece sakil kimseler bunlar! Böyle demek durumundayım, çünkü eğriye eğri, doğruya doğru demek günü aynı zamanda. İki arkadaş, Kızılordu orkestrasının Harbiye Açıkhava'daki konserine gittik. 10. Yıl Marşı'nı icra ettiklerinde herkes ayağa kalkıp alkışladı, biz de alkışladık. Birkaç kadın 'Siz alkışlamayın, sizin buna hakkınız yok' dedi. Yani alkışlamayı bir nezaket, bir jest olmaktan çıkarıp, bir hakka dönüştürebildiler! Böyle olaylarla biz de karşılaşıyoruz ama hiçbir zaman 'yaşam alanımız tehdit altında' diye sokaklara dökülmüyoruz.