Galatasaray Adası inci gibi parlıyor

Galatasaray'ın Divan toplantılarında, mali kongrelerinde ve seçim öncesi konuşmalarda Ada ve Kalamış hep gündem konusudur...
Daha çok liseli üyeler, yönetimleri Ada ve Kalamış'a gerekli özeni göstermedikleri hatta yenilenme adına yatırım yapmadıkları konusunda eleştirirdi.
Yönetimler hep söz verir, yeni işletmeciler bulunur ancak bu girişimleri yapan yönetimler ağzı ile kuş tutsa Ada ve Kalamış'ın müdavimlerine yaranamazdı. Kimi üyeler özgürlüklerinin kaybolduğundan şikayet eder, kimi işletmeciye verilmesine karşı çıkar, kimi de işletmecilerin uyguladığı fiyat ve davranış şeklinden rahatsız olurdu...
Bizzat gittip ve gördüm. 5 yıl önce Ada ve Kalamış Tesisleri, Galatasaray camiasına yakışmayacak bir görünümdeydi. Varolan tesisler çürümüştü. Eski başkan Mehmet Cansun döneminde sayın Ünal Aysal'a verilen Ada, Sidney'deki opera binasının küçük bir kopyası olacaktı. Ama bürokratik engeller yüzünden Aysal projeyi hayata geçiremedi ve geri verdi. Başkan Canaydın, Ada'yı daha canlı ve Galatasaray'a yakışır hale getirmek amacıyla Reina'nın işletmecisi Mehmet Koçarslan'la sözleşme imzaladı.
Geçen yıl Ada düzenleme içindeydi. Perşembe gecesi GSİYAD'ın üyelerine ve Galatasaray yönetimine verdiği davetteydim.
Ada'daki değişimi görünce hayretler içinde kaldım. Boğaz'ın en güzel yerinde bir inci gibi parlıyordu Galatasaray Adası... Yapılan değişliklerle modernleştirilen ve Monaco'daki lüks restoranlara benzeyen Ada'da kış ayları için üstü kapatılan havuz 24 ay hizmet verecek duruma gelmiş.
Yönetici Tunca Haznedaroğlu'nun girişimleriyle Ada'da hizmet vermeyen başlayan Arşipel Balık Lokantası, İtalyan mutfağını aratmayacak güzellikte...
Üyelerden bazıları yeni görüntüyü gördüklerinde artık şikayet etmeyeceklerini düşünüyorum. Ada'nın yeni güzelliği ve yenilikler yazmakla anlatılmaz. Gidip görmek gerekir.
Galatasaray Başkanı Canaydın, Ada'daki yeniliklerin görünmesi açısından duayenlerin ve büyüklerin geleceği 9 Mayıs'taki Divan toplantısını bence Ada'da yapmalı.