 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: MS yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|

Almanya'nın yeni oyunu
Hükümet, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini atlatmak... Ana muhalefet, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Çankaya yolunu tıkamak... Merkez sağ ve sol muhalefetin birleşmek için uğraşıp, bütün gözlerin iç politikaya kilitlendiği dönemde, AB'de Türk kamuoyunun pek üzerinde durmadığı bir gelişme yaşanıyor. Türkiye açısından sıkıntı yaratacak bu gelişmenin baş aktörü de AB Dönem Başkanlığını da yürütmekte olan Almanya... AB'deki Türk diplomatların harekete geçmesine yol açan gelişme bir AB ülkesinden ulaşan şu bilgiyle başlıyor: "Almanya, Ermeni soykırımı konusunda Avrupa Konseyi'nden bir çerçeve karar çıkarabilir mi?" Yapılan sondajda, 4-5 yıl önce de gündeme gelen ancak Ankara'nın tepkisiyle rafa kaldırılan benzer çerçeve kararı Almanya'nın canlandırmak için üye ülkeler nezdinde nabız yoklamakta olduğu görülüyor. Hatta, destek bulabilmesi durumunda, Türkiye'nin tam Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandığı mayıs ortasında AB Konseyi'ne bu teklifi götürmekte kararlı olduğu da anlaşılıyor.
Ne olacak? Peki, soykırımla ilgili çerçeve karar ne anlama geliyor? Çerçeve kararlar, AB'ye üye ülkelerin kanunlarıyla yasal düzenlemelerini uyumlaştırma amacıyla kullanılıyor. Çerçeve kararın, AB Konseyi'nden çıkması halinde, bütün üye ülkeler kanunlarını veya yasal düzenlemelerini buna uygun hale getiriyor. Soykırım açısından da şöyle bir sonuç doğuyor: "AB'nin herhangi bir yerel mahkemesinden alınmış Ermeni soykırımıyla ilgili karar, bütün AB ülkelerince uygulanması zorunlu kural haline geliyor." Örneğin, Fransa'daki "Ermeni soykırımı yoktur diyenlere hapis cezası getiren uygulama" bütün AB ülkeleri için geçerli yasal zorunluluk oluyor. Oysa, Fransa'dakine benzer bir uygulama olmadığı gibi, parlamentosundan "soykırımı kınayan" karar da çıkarmamış birçok AB ülkesi bulunuyor. Konsey'den çerçeve kararın çıkması halinde, herhangi bir AB üyesi ülke parlamentosundan böyle bir karar çıkarmamış olsa bile, Fransa'dakine benzer uygulamaya geçmek zorunda kalıyor. Örneğin, parlamentosunda sadece "soykırımı kınamış" bulunan, milyonlarca Türk'ün yaşadığı Almanya'da da ceza uygulamasının gündeme gelmesi kaçınılmaz oluyor.
Ortak arayışı Konu, Türk bakanların yakın geçmişteki Almanya ziyaretleri sırasında da gündeme taşınıyor; böyle bir uygulamanın ilişkileri yaralayacağı vurgulanıyor. Alman hükümeti ise çerçeve kararla sadece soykırım konusunu değil, savaş suçlarına ilişkin düzenlemeyi de getireceklerini, hedeflerinin Türkiye olmadığını kayda geçiriyor. Türk diplomatlar, "O zaman BM'nin soykırıma ilişkin kararlarına atıf yapın" önerisini getirse de Alman tarafı, "Biz Roma Anlaşması'na atıf yapıyoruz, endişe edilecek bir durum yok" yanıtını veriyor. Aslında Almanya, Nazi döneminden kalan soykırım suçuna ortak yaratmak için uğraş veriyor. Konsey'den kararlar bütün ülkelerin onayıyla çıkabildiği için Almanya başarabilir mi bilinmez. Zaten Türk diplomatlar da başta İngiltere olmak üzere AB ülkeleri nezdinde yoğun çaba gösteriyor. Siyaset ise gelişmelerin uzağında Çankaya mücadelesi veriyor.
|
|
 |
|
|