| |
|
|
Çankaya'da silahlı iddia
Sahaflarda bile zor bulunan bir kitap tekrar basıldı: " Atatürk'ün Uşağı " (Kristal Yay.) 1927'den 1938'e, sofracı ve hizmetkâr olarak Atatürk'ün yanı başında bulunan Cemal Granda'nın anıları ilginç olaylarla dolu. Milli Mücadele'yi yürütenler için, "Bunlar beli silahlı, sert adamlardı, bazı davranışlarını bugün model almak mümkün değildir" derim ya... İşte bir örnek: Çankaya'daki ahşap köşkte muhabbet edilirken Şükrü Kaya, " elektrik ampulünü vurmak zordur, çünkü ışık insanın gözünü alır " der. Bunun üzerine Mustafa Kemal kapıdaki nöbetçiyi çağırır ve duvardaki apliğin ampulünü vurmasını ister. Asker de aplikteki üç ampulü vuruverir. Ardından Gazi belindeki toplu tabancayı çekip tavandaki avizenin ampullerini vurmaya başlar. Olayın gerisini Granda'dan dinleyelim: " Eski köşk ahşap olduğundan atılan kurşunlardan tavan delik deşik oldu. Bu kadarla kalsa iyi... Yukarıdaki yatak odasının gardırobunda ne kadar gömlek, don, fanila varsa delik deşik olmuş. Bereket versin yatak odasında o anda kimse yoktu. " Ertesi gün genel sekreter bu delikli gömlekleri uşaklara dağıtır.
Bugün " Atatürk'ü örnek almalıyız " diyenlere gülüp geçerim. A şaşkın, örnek alacaksın da, neyi örnek alacaksın? Mesela Çankaya Köşkü'nde silah talimi mi yapacaksın? Elbette ki hayır. Çünkü günümüzün anlayışına uymaz. Demek ki aslında " örnek almalıyız " derken "doğru, güzel, iyi" bulduğun olaylar, geçmişe değil, şimdiye ait. Yani kendi değerlerini, Atatürk'ü istismar ederek, bize empoze etmeye çalışıyorsun. Neyse... Atatürk'ün ' gündelik hayatını' öğrenmek için Granda'nın kitabını okuyun. Ama sadece bu amaçla! Siyasi değerlendirmelerine yüz vermeyin.
|