 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: ASA yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|

Ordunun iç dinamiği
Başbakan Tayyip Erdoğan Suriye dönüşü emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen günlüklerle ilgili savcıları göreve çağırdı. Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Örnek'in günlüğü olduğu iddia edilen notlarda, 2004 yılında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Fırtına ve Örnek'in de aralarında bulunduğu dört komutanın "darbe" planladığı ortaya çıkıyordu. "Sarıkız" adı verilen plan, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e rağmen yapılmış ve dört komutanın kendi aralarındaki görüş ayrılığı nedeniyle bir yere varamamıştı. Önceleri medya, şaibeli bir biçimde ortaya çıktığı için bu günlüğe pek yüz vermedi. Örnek'in olduğu iddia edilen günlük, daha önce Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın önünü kesmek için yapılan İnternet kampanyası gibi, kritik hükümet kararları öncesi TSK'yı karalamaya yönelik e-mail zincirleri gibi, yine Nokta'ya sızdırılan medya andıcı gibi, ABD'deki bir adres üzerindeki düzmece bir website'ye konmuştu. Hükümet ve medya çevrelerinde yapılan yorum aynıydı: Bu TSK'yla olan mücadelesini bir istihbarat savaşına dönüştüren çok özel bir grubun ABD'yle bağlantılı genç nesil üyelerinin işiydi. Genç nesil teknokratlar, belki de grubun üst düzey şahsiyetlerinin de bilgisi dışında bu tarz "operasyonel" davranış içine girmişler, bu süreçte TSK'nın kendilerine karşı bir hamle yapmasının önünü kesmeye çalışmışlardı. Ne ordu ne de hükümet durumdan çok hoşnut olmasa da, Nokta'daki iddiaların oldukça detaylı oluşu, Örnek'in günlüğünün bire bir o dönemki programına uyması, Ankara'da yavaş yavaş günlükte yazılanların gerçek olduğu izlenimini uyandırdı. Örnek, lise yıllarından beri günlük tuttuğunu, ancak yazılanların kendi günlüğü olmadığını söyledi. Ancak Örnek'in yaptığı açıklamanın fazla yüksek perdeden olmayışı, zamanla günlükte yazılan darbe iddiasının doğru olduğu tezini yaygınlaştırdı. Darbe, demokrasiyi ve toplumu geriye götüren bir mekanizma. Başarılı olursa, anayasayı yeniden yazmanıza, başarısız olursa darbecilerin yargılanmasını gerektirecek ciddi bir ihlal. Eğer Örnek'in olduğu iddia edilen günlüklerdeki iddialar doğruysa, söz konusu komutanlar Türk Ceza Kanunu'nun 309'uncu maddesi gereği yargılanabilirler. (TCK der ki: "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.") Başbakan'ın Suriye dönüşü uçağındaki gazetecilere söylediği "savcılıklara ciddi görev düşüyor" sözü de, bu konuda bir inceleme başlatılması yönünde. Oysa bizce hükümetin yapması gereken, bu noktadan sonra konuyu gündemde tutmamak. TSK son yıllarda bu tarz darbeci eğilimleri kendi içinde öğüttü, kendi yöntemiyle bertaraf etti. TSK'nın bu günlüklerle ilgili sessizliği, son aylarda etrafta dolanan emekli komutanlarla arasına mesafe koyuşu, siyasi demeçlerden uzak durması ve zamanında Org. Yalman'a sahip çıkmamış olması, darbeci ve müdahaleci geleneğin de reddi. Geçenlerde bir komutana Çankaya süreciyle ilgili "Alt kadrolarla sıkıntı yaşıyor musunuz zaman zaman?" diye sorduğumda, "Hayır. Her kitlede rahatsız olanlar olabilir ama bunlar sayıca önemli değil" dedi. Görüştüğüm üst düzey komutanlar, Örnek'in günlükleri konusunda "Ya bırak bu zırvaları" demek yerine sessiz kalıyorlar. Ben bu sessizliği garipsemiyor, önemsiyorum. Yaşar Paşa, bazı çevrelerin beklentisinin aksine son derece dikkatli ve diplomat davranıyor. Komuta kademesinin diğer unsurları da böyle. Yani? Yani savcılar yerine, TSK'nın bu tarz eğilimleri "kendi içinde" ve kendi üslubuyla terbiye etmesine izin vermek lazım. Genelkurmay Başkanı, Harp Akademileri konuşmasını basına kapalı yapıp orada verdiği mesajlarla askerin yerinin siyaset değil ulusal güvenlik olduğunu net bir biçimde ortaya koydu. Orduya bu geleneği yerleştirmesi için zaman ve imkan vermek lazım. Aksi takdirde kendilerini bazı grupların hedefi olarak gören askeri kesimi ve devasa bir kurumu, gereksiz yere hırpalamış olacaksınız. Zaten kurum son aylarda yeterince yara aldı...
|
|
 |
|
|