|
'Mekruh' diye ıstakozu atıyorlar
|
|
Çıldır Gölü'nde buzları kırıp balık tutan yöre halkı, ağlara takılan ıstakozları "dinen sakıncalı" diyerek göle atıyor.
Memleketimizin iri kıyım bölümü baharı çoktan karşıladı, çiçeğe, güne, güneşe büründü. Lakin Kars ve Ardahan'ın müşterek evladı Çıldır Gölü hâlâ kalın buz tabakalarını sırtında taşıyor. Van Gölü'nden sonra Doğu Anadolu'nun ikinci büyük gölü Çıldır, tam 124 kilometrekarelik alana yayılmış. Bölge halkı da bu anaç gölden hallice sebeplenmekte. Yaz kış; balığı, midyesi, böceği eksik olmayan Çıldır Gölü'nde buz balıkçılığını gördüm görüntüledim. Önce kargılar, kazmalar, kürekler fora edilip o kalın buz tabakasında yarım metre çapında daire şeklinde delikler açılıyor. Uzun ağlar işte o deliklerden "Eskimo" usulleriyle atılıp 1-2 gün bekletiliyor suyun içinde. Vakti geldiğinde çekilen o ağlara da bereketli gölün aynalı sazanı, kefali, alabalığı, şafak, kaya, mırza, kara, tahta, kızıl kanatı takılıyor.
ISTAKOZ DA VAR AMA... Dahası hatırı sayılır miktarda tatlı su ıstakozu da çıkıyor aradan. Yaban ellerde kilosu, tanesi minik bir servet edecek kadar pahalı olan. En lüks restoranlarda seçkin müşterilere sunulan bu ıstakozlara, 'yerli Eskimoların' ve civar ahalinin ilgisi neredeyse yok denecek kadar az. Istakoz eti ve tatlı su midyesi yemenin dinen sakıncalı, sağlık açısından da doğru olmadığı inancı o kadar yaygın ki, yerli yabancı turistlerin dışında sofrasına bu ürünleri iliştirene pek rastlanmıyor.
|