| |
|
|
Yeni oluşumlara Çankaya molası
Zaman zaman "sağda birlik, solda beraberlik, yeni oluşumlar, siyasi arayışlar" konusuna gireriz. Bir süredir "ara verdik." Zira herkes "Çankaya seçimini bekliyor." Ve her şey "Çankaya'ya kimin çıkacağına" endeksli.
Senaryo - 1. Çankaya'ya TBMM dışından bir isim çıkarsa "yeni parti, yeni oluşum, siyasi birliktelik, seçim işbirliği" gibi konular rafa kalkar. Kolay kolay kimse kimseye yanaşmaz. Kimse kimseye taviz vermez.
Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi güç. Zira böylesine büyük bir meclis çoğunluğunu elinde bulunduran AK Parti "Meclis içinden bir Cumhurbaşkanı adayı bulamazsa..." Seçimde "halka ne söyleyecek?"
Senaryo - 2. Çankaya'ya "Tayyip bey, Abdullah Gül ve Bülent Arınç dışında bir AK Partili çıkarsa..." Siyaset hareketlenir. "Yeni oluşumlar dosyası" raftan indirilir. Bu işten "bir şey çıkabilir de, çıkmayabilir de." "Zaman dar" çıkmama ihtimali daha yüksek görünebilir.
Senaryo - 3. Ama Çankaya'ya Tayyip bey çıkarsa... Veya Arınç ya da Gül. İşte o zaman siyasetin "hava sıcaklığı" iyice artar. "Tabandan tavandan, oradan buradan" baskı artar: - Haydi birleşin, bütünleşin... Daha ne duruyorsunuz?
Diyeceğimiz o ki... "Yeni oluşumlar" konusunda atılmış tohumlar var. "Bazı hazırlıklar" da. Ancak herkes "frene basmış görünüyor."
"Bir şeyi daha" söylemek gerek. Yasalar "birlikteliği, işbirliğini" teşvik etmiyor. Aksine "güçleştiriyor." "Hileyi, hülleyi" ön plana çıkarıyor. Öyle olmasaydı yılların Başbuğ'u Alparslan Türkeş gider de "Erbakan'ın Refah Partisi'nden Meclis'e girer miydi?" Türkeş "Refah'tan girdi", sonra ayrılıp yine "partisinin başına döndü." "Sistem" hileyi, hurdayı teşvik ediyor. Yeri gelmişken hatırlatalım istedik.
|