|
|
Devletteki üç tehdit
Genelkurmay Başkanlığı geçen hafta andıç tartışmaları ile bir kez daha gündeme geldi. Her ne kadar belgeler orijinal olmasa da, genele bakıldığında bazı askeri konulara hâkim kişi veya kişilerin buna yardım ettiği şüphesi ortaya çıkıyor. Bu da 'Genelkurmay'da veya diğer hassas kurumlarda gizli ve çok gizli statüdeki yazışmaların bilgisayar ortamında gerçekten güvenli bir şekilde korunup korunmadığı, ayrıca da çalışan herkesin güvenlik araştırmasının tam olup olmadığı sorularını gündeme getiriyor. Aslında, çok uzun süreden beri Genelkurmay ve Dışişleri Bakanlığı'nda 3 ana konuda çok ciddi bir tehdit algılaması var. Özel birimler bunları yakından izliyor. Bunlardan ilki, telefonların dinlediği yönünde . Kara Harp Okulu Komutanı iken kim tarafından dinlendiği belli olmayan telefon konuşmaları ile gündeme gelen, özel hayatındaki iddialar nedeniyle görevinden ayrılan Reha Taşkesen'den bu yana dinleme gündemde. En üst rütbeliler dahil askeri personel gizlilik dereceli konuları, "dinleniyor olabiliriz" endişesi ile telefonda konuşmuyor. Diplomatlar da bu konuda çok dikkatli. İkincisi, Genelkurmay Karargâhı ve Dışişleri'nde çalışan personelin güvenlik araştırmasına özellikle dikkat ediliyor. Üçüncüsü de, dışarıdan güvenlik duvarlarını kırarak gizli belgelere ulaşabilecek hackerlara karşı yeni tedbirler alınması. Bununla birlikte, zaman zaman taktik stratejik konularda da Genelkurmay ya da Dışişleri'ne ait bazı belgeler kimi zaman internet ortamında dolaşıyor. Tabii ki, sadece bu iki hassas kurum değil, devletin tüm kurumlarının bunlara özel bir dikkat göstermesi gerekiyor. Çünkü birileri Türkiye'yi gözetliyor.
|