|
|
|
Diyanet'ten Alevi klasikleri
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, herhangi bir dini konuda, dini konuyla alakalı güncel meselelerde, konuya din açısından açıklık getirmelerinin fetva olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.
Bardakoğlu, başkanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, zaman zaman kurumlarca Diyanet İşleri Başkanlığından görüş istenmesinin medyada ''Diyanete fetva soruluyor'' şeklinde ve rahatsız edici biçimde yer aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Hangi kurum, hangi şahıs olursa olsun toplumu din konusunda aydınlatmak durumundayız. Yetkili olduğumuz konuda toplumu aydınlatma görevi anayasal bir görevdir. Bu her zaman fetva olarak algılanmamalıdır. Biz insanların veya kurumların yapacaklarına karar vermiyoruz. Onları sadece doğru bilgilendiriyoruz. Dinin doğru bilgisini topluma aktarıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığının herhangi bir dini konuda, dini konuyla alakalı güncel meselelerde, konuya din açısından açıklık getirmesi fetva değildir.Kendi alanımızda dini bilgi vererek toplumun iyiliğini, birliğini, insanların barış içinde yaşamasını güçlendiriyoruz. Böyle olduğu için resmi, sivil kurumlar ve şahıslardan dini konuda bilgi istenirse onu aydınlatmakla görevliyiz.''
HUTBELER
Prof. Dr. Bardakoğlu, geçen yıldan itibaren hutbelerin hazırlanması konusunda imam ve hatiplerin aktif rol üstlendiğini anımsatarak, uygulamanın ''fevkalade olumlu'' geri dönüşümü olduğunu söyledi.
Uygulamayla birlikte artık her ilin kendi problemlerine göre konular ele alındığına işaret eden Bardakoğlu, şu ana kadar ibadet, ahlak, itikat ve sosyal konuların işlendiğini anlattı. Bardakoğlu, bu konular arasında sosyal konuların ilk sırada yer aldığına dikkati çekerek, ''Din, aynı zamanda sosyal içerikli bir din hizmetini de gerektirir. Biz din deyince sadece camide kılınan namazı, ramazan ayında tutulan orucu kastetmiyoruz. Din, bizim bireysel olarak, toplumsal olarak hayatımızı güzelleştirmeli, daha huzurlu, daha güven ve barış içinde yaşamamızı sağlamalı'' dedi.
Ali Bardakoğlu, bu yıl sosyal içerikli din ve din hizmeti temasının daha fazla öne çıkacağını ve hutbelerin bu yönde hazırlanacağını düşündüğünü dile getirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Aile İrşat ve Rehberlik bürolarının çalışmalarını sürdürdüğünü, aile içinde yanlış dini bilgilerden kaynaklanan sorunların giderilmesine dini yönden yardımcı olduklarını söyledi.
Aile İrşat ve Dini Rehberlik bürolarının hiçbir zaman başka bir kurumun, bir uzmanlık alanının yapması gereken işe müdahale etmediğini vurgulayan Bardakoğlu, ''Sadece ailelere, bireylere, topluma, aile içi huzura dini yönden nasıl katkı sağlayabiliriz veya aile huzuru ve ortamını çökerten, saptıran dini bilgiler ve inanışlar varsa onları nasıl düzeltebiliriz. Bu konuda aileler, bürolarımızca desteklenmektedir'' diye konuştu.
Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak kadın hakları konusunda toplumun daha ileri gitmesi için bilgilendirme faaliyetlerine önem verdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Diyanet İşleri Başkanlığı, kadın haklarının iyileştirilmesinde, kadın sorunlarının aşılmasında, kadına yönelik haksızlıkların önlenmesinde daha aktif olma gereğini duymakta ve bunu adım adım gerçekleştirmektedir. Bu konuların çözülmesi sadece Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı bir konu değildir, devasa bir konudur ama biz kendi alanımızda üzerimize düşen görevi yapma gayreti içindeyiz.''
KUTLU DOĞUM HAFTASI
Kutlu Doğum Haftası'nın 16-22 Nisan tarihleri arasında görkemli biçimde kutlanacağını belirten Bardakoğlu, kutlamaların toplumun her kesimini kuşatacak şekilde yapılmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
Bardakoğlu, bu yılki Kutlu Doğum Haftası programının ana temasının, ''Hz. Peygamber Sevgisi, İnsan Sevgisi ve İnsan Hakları'' olacağını kaydetti.
ALEVİ-BEKTAŞİ KLASİKLERİ
Toplantıda, Diyanet İşleri Başkanlığınca basılan Alevi-Bektaşi klasiklerinin ilk 3 kitabını tanıtan Bardakoğlu, zamanla bu sayının 10'u bulacağını söyledi. ''Biz, Alevi-Bektaşi klasiklerini, toplumu din konusunda aydınlatmak ve kucaklayıcı bir din hizmeti sunma görevimizin bir parçası olarak görüyoruz'' diyen Bardakoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı 70 milyonundur. Diyanet İşleri Başkanlığı, mezhep ve meşrep esasına göre değil, İslam dininin aydınlık bilgisine, güvenilir bilgisine göre hizmet veren bir kamu kuruluşudur. Diyanet İşleri Başkanlığı dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de herhangi bir ayrım yapmaksızın bütün vatandaşlarımıza dinimizin, kültürümüzün farklı zenginliklerini öğretmeyi bir görev olarak görmektedir. Bu tür eserler hem din görevlilerimizin Aleviliği, Alevi kültürümüzü, Alevi ve Bektaşilik zenginliğini daha yakından tanımalarına imkan sağlayacak, hem de bu konuya ilgi duyanlara doğru bilgiler verecektir.'' Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bardakoğlu, Radyo Televizyon Üst Kurulunca (RTÜK) dini içerikli dizilerle ilgili görüş istenip istenmediği yönündeki bir soruyu yanıtlarken, Diyanet İşleri Başkanlığından dinle alakalı yönde açıklama istenmesi halinde ilgili kurulların konuyu çalışıp, gereken bilgiyi verdiklerini, RTÜK'ün de herhangi bir dini içerikli programla ilgili bilgi istemesi halinde gereken bilgiyi verebileceklerini söyledi. Bardakoğlu, bu doğrultuda RTÜK'e 5-6 ay önce bu konuyla ilgili belli açıklama yapıldığını kaydetti.
Bardakoğlu, bir başka soru üzerine, ''Televizyonlarda, basında bize göre gayri ahlaki, manevi değerlerimizi tahrip edici görüntüler varsa biz bunlardan elbette rahatsız oluruz. Bize kim sorarsa ona da bu tür teşviklerin, telkin ve örneklerin doğru olmadığını rahatlıkla söyleriz. Bizim görevimiz, dinen doğru ve yanlış olanı belirtmektir. Bizim görüş belirtmemiz insanların özgürlüklerine ve kurumların karar mekanizmalarına müdahale değildir'' dedi.
Akdamar Kilisi'nin restorasyonu ve kilisenin açılışına davet edilip edilmediği yönündeki bir başka soruya Bardakoğlu, ''Akdamar Kilisesi'nin restorasyonu sadece gayrimüslimleri değil, bizi de sevindirir. Biz hoşgörülü bir geleneğe sahibiz. Türkiye'de hiçbir Müslüman din görevlisi farklı din mensuplarının mabetlerine ait restorasyondan rahatsız olmaz. Kilisenin açılışına katılma konusunda henüz bir programımız yok'' yanıtını verdi.
Bardakoğlu, camilerdeki kadro ihtiyaçlarıyla ilgili soru üzerine de bu yıl yaklaşık 3 bin 400 kadroya atama yapacaklarını bildirdi. Böylece din görevlisi olmayan cami sayısının on binlere ineceğine işaret eden Bardakoğlu, ''Bir camide din görevlisi yoksa sorunlar yaşanabiliyor. Biz kadro istiyoruz. Herhangi bir siyaset zemininde değil, din hizmetlerinin sağlıklı şekilde işlemesi için istiyoruz. Camilerdeki din görevlisi ihtiyacını gidermek herkesin görevi olmalıdır'' diye konuştu.
Bardakoğlu, Cebeci Asri Mezarlığı'nda 10 bin mezarın kıbleye ters olması konusundaki soruyu ise konunun, Diyanet İşleri Yüksek Kuruluna ait olduğunu söyleyerek yanıtlamadı.
Daha sonra Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin, gazetecilere yaptığı açıklamada, İslami esaslara göre mezarın doğu-batı istikametinde açılması ve ölünün başının kıbleye dönük şekilde defnedilmesi gerektiğini belirtti. Bunun sünnet gereği olduğunu ifade eden Keskin, ölünün kıbleye dönük defnedilmemesi halinde durumun düzeltilmesi için mezarın açılmasının ve cesedin çıkarılmasının gerekmediğini kaydetti.
Keskin, ancak definlerin doğu-batı yönünde yapılmasına dikkat edilmesi konusunda uyardı.
AA
|