| |
|
|
Harput-1915
Biliyorsunuz: Londra'da faaliyet gösteren Gomidas Enstitüsü araştırmacılarından Ara Sarafyan, "Madem 1915 olaylarını Türk ve Ermeni tarihçilerin bir araya gelerek, belgelerle tartışmasını öneriyorsunuz... O halde gelin çalışma alanını daraltalım ve sadece Harput'ta ( Elazığ ) tam olarak neler olduğuna bakalım..." dedi. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu da bu teklife şimdilik sıcak bakıyor. Neden Harput'u mercek altına almak istiyor Sarafyan? Onu da (özetle) şöyle açıklıyor: "Harput, Rus işgaline uğramadı. I. Dünya Savaşı'ndaki karışıklıklardan fazla etkilenmedi.Ayrıca benim elimde Harput'a ilişkin bir sürü malzeme var. Siz de kendi belgelerinizi getirirseniz, konuyu fazla dağıtmadan tartışabilir, 1915 tehcirinin oradaki sonuçlarını ortaya koyabiliriz." Haberlere bakılırsa Ermeni diasporası Sarafyan'a kızıyor: "Neyi tartışacaksın? Biz soykırıma uğradık. Birçok ülkenin parlamentosu bunu tanıdı. Şimdi tekrar başa dönüp tartışmanın ne gereği var" diyorlar. Peki bu girişimin sonu ne olur? Önce olumlu yönden bakalım: Bir kere, taraflar bu karşılaşmaya çok iyi hazırlanacakları için belgelerden ve tarihçilerin tartışmalarından harika bir kitap çıkabilir. İkincisi, Türk ve Ermeni tarihçiler diğer tarafın 'düşman' değil, gerçeği arayan bilim insanları olduklarını görürler. (Hatırlayın: 100 bin kişi " Hepimiz Hrant Dink 'iz " diye yürüdüğünde Ermeni diasporası nasıl da şaşırmıştı!) Ama o kadar! " Harput1915 " monografisinden (vaka çalışması) hiçbir şey çıkmaz. Çünkü... Tarafların belgeleri, 1914'te nüfus sayımına göre Harput'ta yaşayan 80 bin Ermeni'den kaçının tehcir edildiğini... Bu kişilerden kaç bininin öldüğünü... Dönebilenlerin ya da temelli göç edenlerin sayısını... Geride kalan malların akıbetini ortaya koyacak... Sonra? Geldik işin ' değerlendirme' kısmına. Bu tip çalışmaların sonunda bir 'değerlendirme' bölümü olur. O bölümde, araştırmayı yapanlar, inceledikleri vakayı ' büyük resmin' içine yerleştirirler. Ermeni tarihçi Sarafyan ve arkadaşları "İşte gördüğünüz gibi olay bir soykırımdır" diyecek... Türk Tarih Kurumu tarihçileri de, "Hayır, gördüğünüz gibi olay, savaş sırasında Osmanlı devletinin aldığı tedbirin sonucudur, çok kötü şeyler olmuştur ama bu bir soykırım değildir" diyecek. Ve tam bu noktada bir sağırlar diyalogu başlayacak. (Tabii iş o noktaya kadar varırsa...)
|