Seçimin tarihi...
Bir ay önceki, "zamanından önce seçim" tartışması, yeniden alevlendi... Buna neden de muhalefet değil; AK Parti içindeki görüş farklılığı... Geçmişi anımsarsak... Seçimlerin, 4 Kasım 2007 pazar günü yapılmasına ilişkin karar, 25 yaşa seçilme hakkı getiren Anayasa değişikliğiyle netleşti. Ancak, 11 Ocak 2007 günü Başbakan Erdoğan, NTV'de Murat Akgün'ün sorularını yanıtlarken, seçimin erkene alınabileceğinin işaretini verdi. Bu sözler AK Parti içinde, "Temmuz sonu veya en geç eylül başında seçime gidiyoruz" diye algılandı. Hatta, bazı bakanlar özel sohbetlerinde, "Temmuzda seçime gideriz" görüşünü dile getirdi. Hrant Dink suikastı ve sonrasındaki gelişmeler seçim tartışmasını küllendirdi. Devlet Bakanı Ali Babacan'ın AB yetkilileri ile yaptığı görüşmede, "seçimin eylülde olacağını" söylediğine ilişkin önceki gün çıkan haberler ise yeniden alevlenmesine yetti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Seçimler vaktinde yapılacak" dedi. Başbakan Erdoğan ise "Erken seçim yok" derken, açık kapı bırakmayı ihmal etmedi: "Mayıs sonunda, yani Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yeni bir değerlendirme yapılabilir..."
AK Parti'deki üç görüş Seçimin tarihiyle ilgili bu görüş ayrılıklarının nedeni ise AK Parti içinde 4 farklı görüşün çatışmasından kaynaklanıyor. Sıralarsak...
25 YAŞ ENGELİ: Aktarıldığına göre; Erdoğan, seçimin zamanından iki ay önce yapılmasını istiyor. Ama, 25 yaşındakilerin milletvekili adayı olmasında Anayasa engeliyle karşılaşılacak olmasından da çekiniyor. Engelin, Yüksek Seçim Kurulu'nca aşılması halinde seçimin temmuz sonu veya eylül başında yapılmasına sıcak bakıyor. Olmazsa zamanında yapılmasında sakınca görmüyor.
"TEMMUZDA OLSUN" DİYENLER: AK Parti içindeki bir grup ise Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına kesin gözüyle bakıyor. Mayıstaki cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, Meclis'in erken seçim kararını almasını istiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yakalanan dalganın üzerinde sörf yaparcasına, haziranda Büyük Kongre, temmuzda da erken genel seçime gidilmesi halinde oylarda büyük artış olacağına inanıyor. Ayrıca, kongre ve milletvekili adaylık süreciyle ortaya çıkabilecek kırgınlıkların bu formülle aşılabileceğini düşünüyor.
EYLÜLÜ İSTEYENLER: Temmuzu erken bulup, eylülde seçime gidilmesini isteyenlerin gerekçeleri de benzer; Erdoğan kesin cumhurbaşkanı olacak. Bu gruptakiler, "Büyük Kongre'nin hemen ardından, kabine daha koltuğuna oturmadan gidilecek seçimin yarar getirmeyeceği" görüşünde... Hükümetin bazı icraatları gerçekleştirip, "en geç eylül başında" seçime gitmesinin yararına inanıyorlar. Gerekçeleri de şöyle: "Hükümetler 90 günlük icraatlarıyla değerlendirilir. 90 gün tamamlanmadan eylül başında seçime gitmeliyiz ki halkın yoğun talepleri karşısında bunalmayalım. Ayrıca, seçimi 4 Kasım'a bırakırsak, adaylık çekişmesinin kavgasıyla karşılaşırız. Eylülde yaparsak bu çekişmeleri de aşarız."
ERDOĞAN'LA GİDİLİR: Partide bir grup var ki, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olacağına inanmıyor: "Erdoğan bir başkasının cumhurbaşkanlığı adaylık önergesinin altına imza attığı gün, 'Halkım için varım' diyerek, 'erken seçim yasa teklifini' Meclis'e sunacak..." Böylece Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerindeki tartışma yerine, Erdoğan'ın tavrı ve seçim takvimiyle uğraşılacak. Partinin etkin isminin dün söylediği gibi: "AK Parti'de her yol Erdoğan'ın kararına ve 4 Kasım'dan önce seçime çıkıyor."
|