SABAH - 16/02/2007 - Abdurrahman Yıldırım

Şu an 16 Şubat 2007 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

SMS:
AY yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

Cari açıkta artış durur mu?

Henüz yeni açıklanan 2006 yılı ödemeler dengesi istatistikleri aralık ayı hız kesmesi yanında yıllarca konuşulan, tartışılan, umut bağlanan yabancı doğrudan sermayenin Türkiye'ye geldiğini artık iyice tescilledi.
Bu konuda ilk büyük sıçrama yüzde 64.5 ve 2.9 milyar dolarla 2004 yılında yaşandı. 2005'te bunun üzerine yüzde 240'lık artış gerçekleşti ve Türkiye'ye 9.8 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye geldi. Bu rakam 2006 yılında yüzde 101 daha artarak 19.8 milyar dolara çıktı. Büyük özelleştirmelerin ve bankaların satışı bu rekor rakama ulaşılmasında etkili oldu.
Doğrudan sermaye girişindeki artış aynı zamanda cari açığın da giderek daha büyük bölümünün kalıcı kaynaklarla finanse edilmesini sağladı. Yukarıdaki tablodan izlenebileceği gibi, 2004 yılında yüzde 18 olan bu oran 2005'te yüzde 43.0'a ve 2006'da yüzde 62.2'ye çıktı.
Doğrudan sermaye girişinin 2007 yılında çifte seçimin etkisiyle durağanlaşan özelleştirmelere ve büyük banka satışlarının tamamlanmasına paralel bir miktar düşmesi beklenebilir.
- Dış açık hız kesti mi? - Aralık ayındaki ithalatın ve dış ticaret açığının hız kesmesi cari açığın da yıllık bazda azalmasını beraberinde getirdi. 3435 milyar dolar beklenirken 2006 yılı cari açığı 31.3 milyar dolar oldu. Önceki yıla göre 8.5 milyar dolar ile yüzde 37 arttı. Milli gelire oranı da yüzde 6.4 düzeyinden yüzde 8'e yükseldi. Gerçekte yüksek bir rakam ama finansmanı, yukarıda değindiğimiz doğrudan yabancı sermaye artışı ile daha kaliteli hale geldi.
Aralık ayındaki ithalat rakamının düşüklüğünün devam edip etmeyeceğini sonraki aylarda göreceğiz. Petrol fiyatlarının yaklaşık yüzde 20 gerilemesinin belli bir gecikmeyle ithalata yansıyacağını biliyoruz. Bunun yanında seçim öncesinde hem bazı dayanıklı ve yarı dayanıklı tüketim malları talebinin azalması, hem de bazı yatırımların hız kesmesi ve "bekle gör" dönemine girilmesi, ithalatı törpülemiş olabilir. Yüksek faizin de etkisiyle büyümenin hız kesmeye başlaması, sanayi üretiminin kasım ve aralık ayında düşük düzeylerde kalmasına ve dış ticaret açığına olumlu yansımaya devam edebilir. Dolayısıyla dış ticaret açığı ve buna bağlı olarak cari işlemler açığında hızlı artış 2007'de yerini yatay bir seyre bırakabilir.
- Sonuç - "Uma uma döndük muma" Türk Atasözü