|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
Fax: 0212 354 36 19 | SMS: EA yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
 |  |
  |
|

Yemeyen domuz!
Demokrasinin temel hedefi katılımdır: Yani toplumdaki çeşitli grupların yönetime katılması. Tabii tüm nüfusun Meclis'te yer alması mümkün olmadığı için de 'temsil' önem kazanır. Türkiye'de ' eşit' temsilin önünde birkaç engel vardır: - Bunlardan ilki, genel seçimler yaklaştıkça daha fazla tartıştığımız yüzde 10'luk seçim barajı. Bu baraj tek partili hükümet olasılığını artırdığı için 'istikrarı' öne çıkarırken 'temsili' yaralar. Böylece milyonlarca oy çöpe gider. Buna karşılık tek partili hükümet döneminde, mesela iş dünyası önünü daha rahat gördüğü için ekonomi gelişir. (Her zaman değil elbette ama beklentiöngörü budur.) - Temsildeki eşitliği bozan bir başka faktör de milletvekili sayılarının saçma bir sistemle dağıtılmasıdır. Bu sistem sonucunda Doğu'daki birçok il, bir milletvekilini 30 küsur bin oyla seçebilirken; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Kocaeli gibi ülkenin her bakımdan lokomotifi olan illerde bu sayı 110 bine kadar çıkmaktadır. (Bu dengesizliği, ' bir köylü eşittir üç kentli' diye formüle ediyoruz.)
Benim önemsediğim bir başka eşitsizlik daha var partilere ilişkin: Hazine yardımı . Siyasi partilerin devlet bütçesinden niye para aldığını anlayabilmiş değilim. Hemen akla şöyle bir açıklama geliyor: " İşçiler ya da memurlar gibi dar ve sabit gelirlilerin, tüccarlar ya da işadamları gibi parti kurması kolay değil... Bu yüzden, bir nebze eşitlik sağlamak için devlet partilere yardım ediyor." Bu gerekçe tamamen uydurma... Çünkü devlet yardımı, ilgili parti seçime girdikten ve belli bir oy oranına ulaştıktan (yüzde 7 ) sonra ya da parti Meclis'te grup kurarsa veriliyor. Geçen gün Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker, Genel Bşk. Yardımcısı Süleyman Satal ve Özcan Arslan ile bu konuda sohbet ediyorduk. Hesaplamışlar: Yukarıda saydığım ölçütlere uyan partiler, geçerli oy başına 2007'de ortalama 15 lira yardım alıyor! AKP ve CHP zaten Meclis'teki partiler... MHP, DYP, GP yüzde 7'yi geçtikleri... ANAP ise grup kurduğu için bu paradan nasipleniyor. LDP yöneticileri söz konusu 15 liranın diğer partilere ve üçte bir oranında bağımsızlara da verilmesini talep ediyor. Günümüzde uygulanan sistemin sınırları içinde düşünüldüğünde, çok da haksız değiller bu talebi öne sürmekte. Onları anlıyorum ama katılmıyorum.
Sistemin toptan değiştirilmesi ve partilere hazine yardımının kesilmesi gerekiyor. Çünkü: 1) Oy başına verilen para, büyük partinin daha da büyümesine, küçük partinin ise yine küçük kalmasına yol açıyor. 2) Yüzde 10 barajı varken, yüzde 7'yi geçen partiye niye yardım yapılıyor? 3) Neye göre yüzde 7? 4) Mecliste grup kurmak (yani transferlerle 20 milletvekiline ulaşmak) niye ödüllendiriliyor? 5) Bu mantığa göre yüzde 5'er oy aldıkları için Meclis'e giremeyen iki parti birleşirse, oy oranları yüzde 7'yi geçtiği için hazine yardımı yapmak gerekmez mi? 6) Hazine yardımı sayesinde bazı partiler toplumla ilişkiye girmeden (aidat toplamadan, gelirlerini artırmak için uğramadan) yaşayabilmekte, bu da tüccar siyasetçileri ve repocu partileri ortaya çıkarmakta...
Sorunlar... Çelişkiler... Çarpıklıklar... Açılan davalar... Haksızlıklar... Partilere yapılan Hazine yardımı, sadece ve sadece eşitsizliğe katkıda bulunmakta... Vergilerin israf edilmesine yol açmakta... Partilerin toplumla bağını zayıflatmakta... Bir parti elitinin doğmasına yardımcı olmakta... Buna karşılık siyasi hayatımıza, demokrasimize ya da ülkenin iyi yönetilmesine hiçbir olumlu katkıda bulunmamaktadır. Hemen kaldırılması gerekir. Ama yapmazlar. Havadan gelen parayı niye reddetsinler? (Devletin malı deniz, hesabı...)
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|