Polat'ın tüyocusu
Selçuk Dereli, Saracoğlu'ndaki Galatasaray maçında Önder'in topa koluyla müdahalesini gördüğü halde "Devam" dedi; "Top ele" yorumunu yaptı. Dün ise görmediği halde yardımcısına uydu, Deniz'in sağ elinin topla ilişkisini penaltı olarak değerlendirdi. Pozisyon ve yorum çok kritik. Çünkü topun diz ile el arasında gidip gelmesinde hem mesafe çok kısa, hem de oyuncunun hareketinde kasıt bulmak çok zor. Buna rağmen Dereli çok 'cesur' bir karar verdi. 20 lig maçında tek penaltı kullanmayan Fenerbahçe'nin maçına çıkan diğer hakemler gibi cesurdu. Ancak oyunun kader anının bu pozisyon olması kabul edilemez. Zico'nun tek forvetli oyununda yine Deivid en uçtaysa, önceki maçlardaki zaaflara rağmen geri dörtlünün kurgusunda önlem yoksa ; 3 puan hevesinin temelleri yine oyuncuların iç güdüsüne kalıyordu. Çalımbay, ofansif kadrosunu, gerektiğinde defansif disipline sokarak kazanmaya oynadı. Ligin en hızlılarından Serkan'ın karşısına ondan daha hızlısını; Ferdi Elmas'ı dikti. Zafer ve Anderson ile de iki forvet oynamakta sakınca görmedi. Penaltı belki piyangoydu ama Ferdi ile atılan ikinci golün geçmişinde çalışma vardı.
DÜZENİ DEĞİŞTİRMEDİ İki farklı geri düşünce Zico önce Semih, ardından da Tümer ve M.Yozgatlı hamlelerini yaptı. Yaratıcı ve yetenekli oyuncularının oyuna hakim olması ve rakibi hataya sürüklemesini bekledi. Riski dibine kadar zorladı. Ama yine düzeni bozmuyordu. Oyuna giren, çıkanın bölgesine koşuyor, Deivid'i veya Tuncay'ı ikinci forvet olarak sürmüyordu. Sahadaki sıkıntı düzende miydi, oyuncularda mı? Kanatlardaki nöbetçilerin bolluğunda topun ortaya sıkışmasına ne önlem alınıyordu? Alex veya Tümer'e çizgisiye açılmalarını kim söylemeliydi? Bu soruların cevabında "Hiçbir şey" ve "Kimse" kelimeleri var. Bir tespit daha yapalım. Sondan başlayıp okuyun; Erciyes, Sakarya, Denizli... Lider bu takımlara puan kaybetmiş. Neden? Her halde sorun Alex'in sözleşmesinin yenilenmemesi değil (!) Yoksa Polat'ın tüyocusu Zico mu?
|