|
|
|
|
Türk ressamlar taklitçi mi?
Geçtiğimiz hafta "Türkiye'de orijinal resim yapılmadı," diyen galerici Yahşi Baraz'a, Ömer Uluç'tan yanıt gecikmedi. Görüştüğümüz her iki isim de hayli iddialı açıklamalar yaptı
Her şey Vatan gazetesinin 'Kahve Jürisi'nin Türkiye'nin en iyi ressamlarını belirlemek üzere harekete geçmesiyle başladı. Jüri, bu ressamları belirlemekle kalmadı, Türkiye'deki resim piyasası üzerine yorum yaptı. Örneğin, Türkiye'nin deneyimli müzayedecilerinden Raffi Portakal'a göre, Türkiye'de bir yılda toplam 50 milyon dolarlık eser satılırken, Avusturyalı ressam Gustav Klimt'in tek bir tablosu yurtdışında 135 milyon dolara satılıyordu. Türkiye'nin ilk sanat galerisi Baraz'ın sahibi Yahşi Baraz ise "Türkiye'de yapılan bir resim, uluslararası pazarda sanat eseri niteliği taşımıyor," diyordu. Baraz'a göre 'Bizim resimlere' bakan Batılılar, bunları 'çok önceden yapılmış resimler' olarak görüyorlardı. Baraz, şu açıklamaları yapıyordu: "Türk koleksiyoncu ya da yazarları bunu bilmiyor olabilir ama biz farkındayız. Herhangi bir ressam bir resim yaptığında, kimden etkilendiğini görüyoruz. Bu bir kopya niteliği taşıyor. Türkiye'de orijinal bir şey üretilmiyor." hepsini bu sözlerine dahil eden Yahşi Baraz, "Hepsinin karşılığı vardır," diyerek bütün ressamları orijinal olmamakla suçluyordu. Öte yandan Baraz'a göre, sanata para yatıranların sayısı 500 kişiyi geçmiyordu. "Onların dışındakiler tek tük, dekoratif amaçlı olarak resim alıyor," diyen Baraz'a ressam Ömer Uluç'tan yanıt gecikmedi. Uluç, Baraz'ın 'orijinal değiller' sözüne karşılık şu iddiada bulunuyordu: "Kopya çektiğimi kanıtlasın, ölene kadar kapısında resim yapacağım."
'BUNLAR CAHİL İNSANLAR' Kendisiyle görüştüğümüz Uluç, "50 yıldır resim yapıyorum, New York ve Paris'in en önemli galerileriyle çalıştım. Beni bunları anlatmaya mecbur bırakıyorlar. Ben yıllarca dışarda kaldım, inanılmaz zahmetlere girdim. Sonra geldim, adamlar kalkıp 'Türk resmi kopya,' diyorlar. İnanılır gibi değil. Bunları söyleyen adamların söz sahibi olduğu bir ülkede, resim olması bile mucize. Bu kişilerin bir kısmının sanatla uzaktan yakından alakası yok. Son derece cahiller. Bazıları da yarı cahil, bir şeyler biliyor ama meseleyi anlamıyorlar. Orijinallikten falan bahsetmek için 40 fırın ekmek yemek lazım. Buradaki iddialar çok uç! 'Bütün ressamların birebir karşılığı var dışarıda,' diyor. O zaman söylesin Cihat Burak, Fikret Andoğlu resimlerini kimden almış? Ben resmimi kimden almışım? 'Arkadaş sen şu adama benziyorsun,' desinler esir olacağım, ömrümün sonuna kadar bunu bulan adamın kapısında resim yapacağım," diyerek olaya kendi adına bir açıklama getirdi. Ressamlar cephesinden Yücel Dönmez de konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. 27 yıldır Chicago'da yaşayan Dönmez, iki yıl önce Türkiye'ye gelip gitmeye başladığını ama önünü kestiklerini söylüyor, Türkiye'de sanat camiasında çeteleşme olduğuna dikkat çekiyordu: "Sevmedikleri insanın resmini sattırmıyorlar. Ben, 1991 yılından beri TÜYAP Sanat Fuarı'na katılıyorum. Bu yıl beni neden göstermeden geri çevirdiler? Uluslararası etkinlikte öğrencilere sergi açtırdılar. Amerika ve İtalya'da sanat literatürüne girdim. Ama burada yokmuşum gibi davrandılar. Ömer Uluç, boşu boşuna kapıma kadar zahmet etmesin.."
'DÜNYA MÜZELERİNE GİREMEDİ' İş için ABD'de bulunan Yahşi Baraz'a ise telefonla ulaştık. Baraz, Ömer Uluç'un sözlerine Sanatatak'ta hayli sert bir karşılık verdi: "Ömer Uluç, kesinlikle özgün bir sanatçıdır. Kapıma kadar gelip zahmet etmesin. Kapım da ayrıca ona açık değildir. Kişiliği nedeniyle... Fakat iyi bir sanatçıdır. Kimseden etkilenmemiştir. Bir dönem, Alman sanatçı Salome'nin belirli dönemlerinden etkilenmiştir. Ama kendi buluşları vardır. Yıllarca kimseye ve hiçbir şeye bağlı olmadan araştırma yapmıştır. Sanat tarihine kesinlikle bu buluşlarıyla kalacaktır. Ancak Uluç'un sanatı geç gelişmiş, yaşlılığında bir şeyler yapmıştır. Bunlar özgündür ve elbette sanat tarihine kalacaktır. Dünya çağdaş resmine baktığımızda, mesela bir Clemente'nin arkasında Rafael'i, Leonardo'yu görüyoruz. Çağdaş İspanyol bir ressamın arkasından Goya çıkıyor... Gerhard Richter'in arkasından Alman bir ünlü ressam çıkıyor... Bizim çağdaş Türk ressamların arkasından böyle ressamlar değil de, zanaatkârlar, hattatlar, halı ustaları, minyatürcüler çıkıyor. O yüzden yoğun Batı etkisi var tabii ki. Ben bunu anlatmaya çalıştım. Ayrıca Uluç, kapımda ölene kadar resim yaparak bir yere varamaz. Acaba neden dünya müzecilerinin dikkatini çekememiştir? Bunun da sorgulanması gerekiyor. Ama Uluç, 25 yıl Paris'te yaşamıştır. Uluslararası olmak için çok uğraşmıştır. İdealist bir sanatçıdır. 'Türk olduğum için uluslararası bir sanatçı olamadım,' diye çok sitem etmiştir. Bir Anish Kapoor Hindistan'dan, bir Christo Bulgaristan'dan, bir Brancusi Romanya'dan çıkmıştır ve dünyanın dikkatini çekmiştir. Dünya müzelerinde yerini almıştır. Ne var ki Uluç, dünya müzelerine girememiştir. Bunun nedenlerinin sorgulanması lazım."
|
|
|
|
|
|
|
|
|