|
 |
 |
 |
İstanbul, STNBL olalı...
Sabaha kadar eğlencenin bir zamanlar ilk akla gelen isimlerinden olan Şaziye'nin yerine açılan STNBL, gece hayatına hızlı başladı
Etiler eğlencesinin eski halini özleyen var mı aranızda? Her şeyin başlangıcından bahsediyorum tabii ki, Sezen Aksu'nun, Levent Yüksel'in ve Sertab Erener'in birleşip Dalmaz Center'da çıktığı dönemi mesela... Daha Etiler sahnesinin ayağa düşmeden önceki hali olabilir. Çünkü o dönemin sonlarına doğru hem sahneye çıkanlar hem de müşterilerin potansiyeli korkunçtu. Sıradan bir kebabçıyla aynı müşteri portföyüne sahip bu mekânlar artık tarih oldu olmasına ama aynı duygunun Nişantaşı'nda yaşatılması çok güzel. Eskiden STNBL'un muadili olarak Shu, daha da eskiye gidersek Şaziye vardı... Hani şu Akrep
Nalanların, Kenan Doğuluların çıkıp sabahlara kadar milleti eğlendirdikleri mekânın uzantısı. Geçen sene bir ara hafta sonları Godet olmaya da başladı ama açıkçası eski hallerini bilenler için Nişantaşı'nda bir Godet çok fazla cezbedici değildi. STNBL da ilk açıldığında nasıl olacağı hakkında kefalarda önyargılar oluşsa da arada Senem Çapa adı olunca farklı bir şeyler olabileceğine inancımız arttı. Hele ki sahnesinde Deniz Seki'yi çıkaracağını duyunca bu işe olmuş gözüyle bakmaya başladık. Senem Çapa'nın konsept çalışmaları ve araştırmaları üzerine, Serhan Gürkan'ın dekorasyonunu tasarladığı STNBL'un kalitesine kalite katacak üç-beş isimden biriyidi Deniz Seki.
SAHNESİYLE ETKİLİYOR
Deniz'i ta vokalistlik döneminden beri tanıdığım için nasıl bir sahne performansıyla karşılaşacağımı az çok tahmin ediyordum ama yıllardan beri izlemediğim Deniz bizi çok şaşırttı. Konser öncesi yanına gittiğimde "Çok şey bekleme, teatral bir sahne değil sonuçta," demişti ama ona da söylediğim gibi oraya sağlam bir şarkıcı dinlemeye gitmiştik ve öyle de oldu. Deniz Seki'nin sahne performansı başka bir yazıya konu olacak kadar etkileyici. Orayı dolduran onlarca kişi ve Sergen Yalçın, Ferruh-Sibel Karakaşlı, Karun Kıraç, Ergun Tanca gibi tanınmış simalar da benimle aynı fikirde olacak ki gözlerini Deniz'den ayıramadan dinlediler. Demet Akalın'la bir bozuşup bir barışan Oğuz Kayhan ise geceyi barın içinde dolaşarak tamamladı. Bir sağa bir sola giderek neyi ya da kimi aradı bilmiyorum ama Deniz Seki'yi biraz fon müziği gibi kullandığı açıktı. Ben bu yazıyı yazdığım sırada aynı mekânda Arto da çıkacağı için kendi programını iptal etmişti Deniz Seki. Umarım her şey hallolur da Deniz Seki'yi sahnede izleme keyfine birkaç kez daha varırız. Bence insanların kulaklarının Deniz Seki'nin sesine diğerlerinden daha çok ihtiyacı var!
OBEN BUDAK
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
