|
|
|
"Tanrıyı kıyamete zorlamayalım"
AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan, dünyanın bugünkü sorunlarını palyatif çözüm önerileri ile çözme şansı olmadığını ifade ederek, ''Eğer dünya, romantik bir devrim yapmazsa, 'Tanrıyı kıyamete zorlamak' gibi bir durumla karşılaşılabilir. İnsanlık geç kalmamalı; dünyayı bir an evvel hem siyasi hem ekonomik hem çevre açısından yaşanabilir bir dünya haline getirmelidir. İşte romantik devrim budur ve ben de bu yüzden romantik devrimciyim'' dedi.
Çalışkan, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti Adana Gençlik Kolları 2. Danışma Meclisinde yaptığı konuşmanın, ''... Gençler devrim istiyor. Ben de bir romantik devrimci olarak elbette devrimden yanayım. Ama devrimin turuncusu olmaz. Ara renk olmaz devrimde... Devrim ya kırmızıdır ya da yeşildir. Ben yeşilden yanayım?'' bölümünün öne çıkarıldığını kaydetti.
Kullandığı
ifadelerin ne anlama geldiğini bir kez daha yinelemek istediğini belirten Çalışkan, ''Evet, ben bir romantik devrimciyim'' dedi.
Romantik devrimcinin ne olduğunu anlamak için dünyanın geldiği bugünkü durumu iyi analiz etmek gerektiğini; dünyanın siyasal, ekonomik, askeri ve çevre görüntüsünün içler acısı olduğunu ifade eden Çalışkan, dünyanın siyasal anlamda ''kitle imha siyasetinin'' etkisi altında olduğunu savundu. Kitle imha siyasetini kesinlikle kabul etmediklerini, yerine 'kitle ihya siyaseti' önerdiklerini belirten Çalışkan, dünyanın ekonomik olarak itilmiş, kültürel olarak kakılmış, ezilmiş toplumlarının tekrar dirilişine önderlik yapmak istediklerini bildirdi.
Siyasal, ekonomik, sosyal ve çevre sorunlarının temel nedeninin, Batı'nın dünyaya bakışı ve dünyayı algılama tarzı olduğunu savunan Çalışkan, şunları kaydetti:
''Batı'daki Rönesans ve aydınlama hareketi 18. yüzyılda zirveye ulaşmıştır. Bu hareketin temel mantığı, Tanrı'yı hayatın merkezinden alıp, yerine mekanik aklın oturtulmasıdır. Bu, mekanik aklın 'Ratio'nun insanoğlunun dizginlenemeyen hırsının emrine verilmesidir. Son iki yüzyılda dünyanın bütün kaynakları batılı gelişmiş ülkeler tarafından talan edilmiş, dünya yaşanamaz bir hale getirilmiştir.Benim çözüm önerim, romantik devrimdir. Tekrar, Tanrı'nın hayatın merkezine alınarak, tüm insanlığın aşkın ideallerle, aşkla, duyguyla yeniden dünyayı ve kendini tanımlamasıdır. Bu, çok radikal bir dönüşümü gerektirmektedir.
Dünyanın bugünkü sorunlarını palyatif çözüm önerileri ile çözme şansımız yoktur. O yüzden, radikal bir çözüm öneriyorum. Eğer dünya, romantik bir devrim yapmazsa, 'Tanrıyı kıyamete zorlamak' gibi bir durumla karşılaşılabilir. İnsanlık geç kalmamalı; dünyayı bir an evvel hem siyasi hem ekonomik hem çevre açısından yaşanabilir bir dünya haline getirmelidir.
İşte romantik devrim budur ve ben de bu yüzden romantik devrimciyim. Romantik devrimci olarak kalmaya devam edeceğim. Romantik devrimin rengi de yeşildir. Özellikle gençlerin romantik devrime daha yatkın olduklarını biliyorum ve gençlerimize 'küresel yürüyüş' değil, romantik devrimin 'evrensel yürüyüşünü' öneriyorum.''
AA
|