| |
|
|
Nerede o siyasi cesaret?
Dün CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ile Ankara 10'uncu Bölge İdare Mahkemesi'nin İstanbul'a vurdukları darbeyi anlattım. Niye ' darbe'? Çünkü Ağustos 2006'daki zamma ilişkin olarak yürütmenin durdurulması ve kararın iptaliyle, köprü trafiğini rahatlatmaya yönelik bir numaralı ' araç' olan ' ücret politikası' yöneticilerin elinden alınmaktadır. Mesela tek-çift plaka garabeti uygulansa, seslerini çıkarmayacaklar. Ama ücret artışına karşılar! Çünkü ' memur zihniyeti' ile düşünüyorlar. Gelelim tartışmaya katılan okurlara. Biri soruyor: "Siz neye göre ' geçiş 10 lira olsun', diyorsunuz?" Diğeri: "Enflasyondan fazla artış olur mu" diyor. Bu iki sorunun cevabı aynı: Köprü geçiş ücretini karşılaştıracağımız, ' az ya da çok' diyebileceğimiz, bir ' rekabetçi serbest piyasa' yok. O halde enflasyonu değil, kent sakinlerinin ihtiyaçlarını düşünmemiz gerekiyor. Bize gerekli olan nelerdir? Mesela: Hızlı ulaşım... Akışkanlık.... Trafiğin tıkanmaması... Benzin tasarrufu, vb. Köprüdeki yoğunluk ise tam tersine yol açıyor. Demek ki ücreti buna göre belirleyeceğiz: Geçişler azalana dek ücreti artıracağız. (Toplu taşımayı özendirmek şartıyla elbette.) Bir okurumuz, " Toplu taşımacılık diyorsunuz ama otobüsler sabahları ve akşamları balık istifi, nasıl binelim " diye soruyor. Evet ama o dediğiniz ' şu anki' durum. Bir örnek: MecidiyeköyBostancı ( 128 numara) otobüsünün, gidip dönmesi için faraza 80 dakika yeterliyken, bu süre şimdi 127 dakika. Yani yüzde 50'den daha fazla vakit harcanıyor (ekstra yakıtı da unutmayın.) Halbuki trafik tıkanıklığı olmasa, o otobüs daha çabuk gidip gelecek, böylece durakta yolcu birikmesiyle oluşan 'balık istifi' durumu olmayacak. Bir okurumuz, " Ücret artsa da fark etmez, insanlar mecbur olduğu için yine geçecek " diyor. Ben birinci köprüyü bunca yıldır gözlüyorum. Tuhaf bir durum var: Bazen trafik, hiçbir özel neden (tatil, vs.) olmamasına karşın, nispeten rahat görünüyor. Belli ki aslında 'geçmek zorunda olmayan' birileri de köprüyü kullanmakta. Şunu da unutmayın: Ben ortaya bir öneri atıyorum. Bunu denemek, OGS-KGS döneminde gayet basit. Pratik olun; geçişi hemen (ya da yavaş yavaş) 10 lira yapın... Her türlü toplu taşıma aracı, taksiler ve motosikletler ise bedava geçsin... Bir süre gelişmeleri izleyin... Yürümezse vazgeçin. Ama nerede o ' siyasi' cesaret? Hele seçim yaklaşırken, mümkün değil bunu denemeleri. Kimden mi korkarlar? Onu da söyleyeyim: Zenginler sesini çıkarmaz... Otobüsle, dolmuşla geçen dar ve sabit gelirliler ise dua eder... Buna karşılık, altlarında 30-40 bin YTL'lik otomobiller olan ama 1 liralık köprü zammına dahi şarlayan İstanbul orta sınıfından çekinirler.
|