|
|
Ankara'nın dalgayı kırma formülü
Geçen yıl mayıs-haziran dalgalanmasıyla vurgun yiyen finansal piyasalar ve yerli tasarruf sahipleri, çifte seçim yılı olmasının etkisiyle bütün dikkatlerini 2007 yılına çevirdiler. Dışardan gelebilecek tehlike yanında, içeriden de siyasi kaynaklı şok yaşanabileceği korkusuyla pozisyonlar veya önlemler alındı. Finansal piyasalarda ve tasarruf sahiplerinde dövize yönelme, borsadan çekilme, vadeyi kısaltma, likit kalma eğilimi ağır basmaya başladı. Bu nedenle yabancılar Türkiye kağıtlarına yatırım yaparken yerliler, borsadaki paylarını rekor düzeylere ininceye kadar azalttılar ve geçen hafta itibariyle yüzde 31'e düşürdüler. Bitişikte yer alan tablodan da görülebileceği gibi, bankalar ve katılım bankalarında yerlilere ait döviz tevdiat hesapları 6 ayda 16.5 milyar dolar artarak hızlı bir tırmanış gösterdi. En başta yeni bir dalgalanmadan zarar görmemek ve ana parayı korumak için.
- Önlem mektupta - Hükümet ve ekonomi yönetimi de finansal piyasaların yerli ayağındaki bu stresin farkında. Çeşitli açıklamalardan bu yönde mesajlar alınıyor, stresi azaltıcı ifadeler ve uygulamalar görüyoruz. Bir ara Devlet Bakanı Ali Babacan "Piyasaların bilmediği çok şeyi biliyoruz" demişti. Piyasalarda taraflar gardını almış. Acaba yeni bir dalgalanmaya karşı Ankara'nın önlemi ne? İşte bunun yanıtını Merkez Bankası, yıl sonu itibariyle yüzde 5'lik enflasyon hedefini tutturamadığı için, geçen hafta hükümete yazdığı mektupta verdi. 2006 dalgalanmasına karşı oluşturulan müdahale mekanizması yeni bir dalgalanmaya karşı da kullanılabilecek. - Formül ne? - 22 Ocak tarihli Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Erdem Başçı'nın imzalarını taşıyan mektubun 2. sayfasında "Döviz kuru hareketlerinin 2006 yılı enflasyonu üzerindeki birikimli etkisinin 3.5 puana ulaştığına" dikkat çekildi. Yani yüzde 9.65'lik enflasyonun üçte birinden daha fazla bölümü kur artışından kaynaklanmış. Kurun tutulmasının önemi bir kez daha ortaya konulmuş. Mektubun 4. sayfasında, 2006 dalgalanması sırasında alınan önlemlerin birinci ayağında, faizlerin 4 puan artırılması, ikinci ayağında ise depo alımları ve döviz satışları yoluyla piyasadaki fazla likiditenin çekilmesinin olduğu belirtildi; "Böylece, piyasalarda ortaya çıkabilecek geçici ani dalgalanmalara karşı kullanılabilecek esnek bir politika enstrümanı oluşturulması amaçlanmıştır" denildi.
- Ne yapılacak? - Mektubun 10. sayfasında da, önümüzdeki dönemin üç önemli riskinden birinin küresel piyasalarda ortaya çıkabilecek ani dalgalanmalar olduğuna dikkat çekilerek şöyle deniyor: "Bu noktada, Merkez Bankası'nın, 2006 yılı haziran ayı içinde alınan tedbirler çerçevesinde mali piyasalarda oluşabilecek geçici ani daglalanmalara karşı kullanılabilecek esnek bir politika aracı tasarlamış olduğunu vurgulamak faydalı olacaktır. Piyasadaki mevcut likidite yapısı, operasyonel faizlerin iki Kurul toplantısı arasında ihtiyaç duyulduğu anda hızlı bir şekilde yukarı doğru ayarlanabilmesine olanak tanımaktadır."
- Döviz de satabilir - Yeni Merkez Bankası cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesi için diyor ki, "Ey yerli ve yabancı yatırımcılar, ani dalgalanmalar olursa seyirci kalmayacağım. Geçen yıl oluşturduğum mekanizmayı harekete geçirip, önce döviz satışı ve likidite çekilişini yürürlüğe koyacak, yetmezse faiz artışını gündeme getireceğim." Nitekim bu açıklamanın sonraki günü yapılan Hazine ihalesine katılım rekor düzeyde gerçekleşti. Güçlü bir türbülans olan mayıshaziran dalgalanmasını kestiğine göre, aynı önlemlerin benzer yeni bir dalgalanmayı da kırması beklenebilir. Yeterki siyasi istikrarda, küresel konjonktürde ve yatırımcıların tavrında kalıcı bir bozulma veya değişme olmasın.
- Sonuç - "İlerideki yolu bilmek istiyorsan arkandan gelenlere sor" Çin Atasözü
|