|
|
Jandarmanın son kahramanı
"Milliyetçi duygularla işlenmiş" bir cinayet diyor İstanbul Emniyet Müdürü, Hrant Dink'in katli için. İsmailağa Camisi cinayetinden sonra linç edilen zanlı için " Başını minbere vurup intihar etmiş " diyen de aynı zattı. Cinayetleri araştırma değil de örtbasla görevli emniyet müdürü gibi. Aldığı ölüm tehditlerine rağmen koruyamadıkları Dink'in tetikçisine bir saygı ifadesi gibi, Türk bayrağının, Atatürk'ün " Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez " sözünün tam önünde fotoğrafını çektirip servise koyuyorlar. Demokratlara meydan okuyorlar. Yeni tetikçilere örnek bir kahraman modeli yaratmak çabasında sanki Samsun Jandarması. Tetikçiye, " vatan toprağını böldürtmemek için cinayet işledin" mesajı verdiriyorlar. Utanç duygusu yok. Adalet duygusu yok. Ayıp. Bir tetikçiyi poster yapılacak fotoğrafın önünde poz verdiren de bu anlayış. Türkiye demokrasiyle yönetilen bir ülkeyse, hem bu açıklamanın hem bu posterin hesabı sorulmalıdır. Atatürk'ün sözlerinin eli kanlı bir katili kahraman olarak tanıtmak için çarpıtılmasına izin verilmeyeceği ilan edilmelidir. Jandarma Genel Komutanlığı derhal açıklama yapmalıdır: Hrant Dink, " vatan toprağı kaderine terk edilmeyeceği " için mi öldürülmüştür. Bu cinayete vatan sevgisi uğruna işlendiği için hoşgörüyle mi bakmaktadır. Onun için mi 301'den yargılanan yazarların linç girişimine maruz kalmalarına seyirci kalınmıştır bu kentte. Bu ne pervasızlıktır. Bu nasıl bir sorumsuzluktur. Bu ülkenin bir hükümeti, bir içişleri bakanı, bir Meclis'i yok mudur? Bunun hesabını soracak bir kişi çıkmayacak mıdır bu topraklarda. Şemdinli'den başlayan, Trabzon'da papaz cinayetiyle devam eden sürece bakınca sorulmayacağı, sorulamayacağı sonucuna varabiliriz. Adı, Susurluk'la anılır olmuş, Danıştay baskıncısıyla kol kola fotoğrafları çıkmış, Hrant Dink'i tehdit ettiği iddiası gündeme gelmiş birinin Karadeniz'de komutanlık döneminde ne yaptığının sorulmaması gibi. Mc Donald's'ı bombalayıp kısa sürede serbest kalan ve internet sitelerinde " Bombacı geri döndü. Efsane geri döndü " diye tanıtılan Yasin Hayal'in ilişkilerinin sorulmaması gibi. Burası bilinen, gözümüzün önünde çırılçıplak yatan ilişkilerin sorgulanmadığı gerçekler ülkesi. Elle tutulacak kadar somut gerçekleri bir kenara itip " Örgüt bağlantısı yok. Milliyetçi duygularla işlenmiş " cinayet hükmünü hemen verip dosya kapatmak isteyenlerin emniyet müdürü yapıldığı bir ülke. O poster cinayetten daha fazla acıtıyor insanın içini. Çünkü jandarma teşkilatının bir gazeteci katiline nasıl baktığını bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Eli kanlı tetikçileri " Vatan toprağını böldürmeyen " kahraman olarak ilan etmeye yeltenenler, tetikçinin ilişkilerini ortaya çıkarabilir mi sizce? Vatan toprağına sahip çıkan tetikçilere sahip çıkan bu anlayış olduğu sürece, belinde tabanca gezen lümpen tetikçiler daha çok hedef bulur bu topraklarda.
|