Hepsi 5 yıldız mı?
MOSKOVA.
Moskova'nın en lüks caddesi Tverskaya'daki otelde karşılaştığımız manzara alışıldık değil... Kendisi gibi, otelin de en prestijli salonu tutulmuş. İçerde bulunan 800 kadar davetlinin yüzde 90'ı bu kez Rus; yüzde 10'u Türk... İlk kez "Türk'ün Türk'e propagandasına" tanıklık etmiyoruz. İçerdeki davetlilere gelirsek, hepsi Moskova ve çevresinde çalışan seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin elemanları... Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un plaket dağıtımı töreni sonrası, Türkiye ve Afrika yönüne turist taşıdıklarını belirten seyahat acentesi çalışanı bir grupla sohbet ediyoruz. Biri, "Yemekler ve içkiler harika; sanki Türkiye'de gibiyiz" diyor.
Markanın önemi Rusya'da Türkiye algılaması, birçok ülkenin önünde... Daha da ilerisi bu ülkede Türkiye'ye turist götüren bazı seyahat acentelerinin isim bilinirlikleri de birçok ünlü markanın çok ilerisine geçmiş. Meşhur bir araştırma şirketinin Moskova'da yaptığı kamuoyu yoklaması da bunu doğrulamış. Rusya'da faaliyet gösteren Türk şirketi, "Coral Travel..." en iyi bilinen marka olmuş. Düzenlenen etkinlik, organizasyon, katılımcılar, müzik, turizmcilerin diliyle her şey beş yıldız, hatta artısı var. Resepsiyon sonrasında Bakan Atilla Koç ile sohbet ediyoruz. Rusya Kültür Bakanı Aleksander Sokolov ve Turizm Federal Ajansı Başkanı Strajalkovski ile yaptığı görüşmeler hakkında bilgi veriyor. Türk şirketlerine karşı Rus şirketlerinin başlattığı aşırı rekabetle ilgili olarak konuşmuyor; "her şey iyi olacak" demekle yetiniyor. Aktardığına göre Sokolov'a şu öneriyi götürmüş: "3 bin antik kent, 20 bin höyüğümüz var. 30 ülke Türkiye'de antik kazı yapıyor. Ama içlerinde Rusya yok. İstediğiniz bir yeri kazı amacıyla size vermeye hazırız." Bu yıl Türkiye'de Rus, gelecek yıl da Rusya'da Türk yılı kutlamalarına ilişkin projeyi de ele almışlar. Kültürel ağırlığı olan etkinlikleri öne çıkarmaya karar vermişler. Örneğin Ataol Behramoğlu, Engin Altaylı gibi, Rus yazarlarını Türkiye'ye çevirenlere plaket verilmesi kararlaştırılmış. Ayrıca Rusya'da Türkiye'nin tanıtımı için 15 milyon dolar bütçe ayrılmış. Seyahat acentelerinin tanıtım bütçeleri de eklenirse 25 milyon doları geçeceğe benziyor. Duma'dan önceki gün çıkan ve seyahat acentelerinin 360 bin dolarlık zorunlu tazminat fonu ayırmalarını öngören yasanın turizme katkı sağlayacağını da herkes kabul ediyor.
Diş, göz, estetik Seyahat şirketlerinin isimlerine bakarken, farklı bir kolun daha listeye dahil olduğuna tanıklık ediyoruz: "Sağlık turizmi..." Bakan Koç, bu yıl sadece bir göz hastanesinin 150 bin kişiyi Türkiye'ye getirip tedavi ettiğini söylüyor. Avrupa'yı iyi bilen turizmci Hüseyin Baraner, "Türkiye diş, göz ve estetikte bir numara; özellikle diş ve saç ekiminde dünyanın en iyisi, bu amaçla gelen yabancı sayısı katlanıyor" diyor. Belirtildiğine göre gelenlerin büyük bölümü Avrupa'dan. Şimdi Rusların da bu grubun içine sokulması için atağa geçilmiş. Başta da belirttiğimiz gibi yıllardır sadece turiste uçak bileti ve otel odası satmaktan öteye gitmeyen Türk turizm şirketleri, rekabet kızışınca daha global düşünmeye başlamış. Sorun bununla bitmiyor; bir turizmcinin altını çizdiği şu söze de kulak vermek gerekiyor: "Otellerimiz beş yıldız; ama kapı girişimiz dört, sokağımız üç, caddemiz iki, trafiğimiz bir, Antalya'da baş gösteren hava kirliliği ise eksi 1 yıldız; bu durumda ortalamanız düşüyor." Haksız mı?
|