SABAH - 16/01/2007 - Abdurrahman Yıldırım

Şu an 16 Ocak 2007 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

SMS:
AY yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

Vatandaşın vadesi hâlâ üç ayın altında

Türkiye'deki en yaygın finansal yatırım aracı olan mevduatta ortalama vade henüz üç ayı bulmamış. Hatta 2005 sonunda 2.8 aya kadar çıkan ortalama vade 2006 sonunda 2.5 aya indi.
2006 yılına ilişkin parasal göstergelerin geçen perşembe günü açıklanmasının ardından Türkiye Bankalar Birliği'nin yaptığı hesaplamalar, tasarruf sahiplerinin en çok ilgi duydukları vadenin üç ay olduğunu ortaya koydu.
Bitişikte yer alan tablodan izlenebileceği gibi, bir aylık mevduata 2006 yılında yeniden bir dönüş yapılması toplam mevduat içindeki payını yüzde 23'ten yüzde 27'ye çıkardı. En çok itibar edilen vade olan 3 aylık mevduat ise toplamın içinde yüzde 45'lik pay alıyor. Bu da, 2005 sonuna göre payını 4 puan, 2002 sonuna göre 7 puan artırması demek.
- Vade 2.5 ay - Buna karşılık tasarruf sahiplerinin bir yıllık ve altı aylık mevduattan kaçınmaya başladıkları dikkati çekiyor. Bu iki vadenin toplam mevduat pastasındaki payı yüzde 16'dan yüzde 11'e geriledi. 2002 sonunda 2.5 ay olan mevduatın ortalama vadesi 2.8 aya çıktıktan sonra mayıshaziran dalgalanmasının etkisiyle yeniden 2.5 aya geri döndü.
Vadedeki bu kasılma en yaygın tasarruf sahibinin ürkek ve tedirgin olduğunun bir göstergesi. Belki üç ayda bir veya ayda bir faiz gelirine ihtiyaç duyanların yatırım tercihleri böyle bir tablo ortaya çıkmamış denilebilir. Ama unutmayalım ki, sistemde üç ayda bir faiz ödemeli mevduat hesabı açmak da mümkün.
- Dövize yönelme - Böyle bir korku ve tedirginlik var ki, 2006'da parasal hareketlerin en belirgin gelişmelerinden biri olan tasarruf sahiplerinin YTL'den dövize yönelmesi sonucunu doğurdu. Bu sonuç da, aşağıdaki para talebinin yüzde dağılımından net olarak görülüyor. Döviz tevdiat hesaplarının toplam para talebi içindeki payı 2005 sonunda yüzde 30'dan 2006 sonunda yüzde 34'e yükseldi. Buna karşılık yatırım fonlarının sistem içindeki payında 6 puanlık kayıp meydana geldi.
- Zaman alacak - Üstelik bu gelişmeler enflasyonun tek haneli rakamlara inmesinden sonra ortaya çıkıyor. Enflasyon 2004, 2005 ve 2006 yıllarında tek haneli rakamlarda kalırken mevduatın vadesi çok az uzadı ve mayıshaziran dalgalanmasıyla yeniden kısaldı. Enflasyon korkusu veya başka bazı korkular yeniden geri geldi.
Bu da demektir ki, Türkiye'de güven duygusunun yerleşmesi ve vadenin uzaması zaman alacak. Vatandaş enflasyonun düştüğünden ve düştüğü yerden bir daha kalkmayacağından emin olmadan vade uzatmak ve dövizden vazgeçmek istemiyor. Bu da "sütten ağzı yananların yoğurdu üfleyerek yemesi" gibi bir şey.
- Sonuç"Yeryüzünün en büyük imparatoru menfaattir" Montesqueu