Türk Telekom'un hedeflerini ilk ağızdan dinledim
Çarşamba günkü 'Türk Telekom (TT) ayrıcalığını devam ettirmek istiyor' başlıklı yazımda, TT nin açıklamak üzere olduğu yeni tarifeler ile sektörde rakip firmalar açısından sıkıntı yaratacağını yazmış ve TT Genel Müdürü Paul Doany'ın izlediği tutumu (müstemleke memlekette egemen güç edası) eleştirmiştim. TT Genel Müdürü Paul Doany, bu değerlendirmeme çok üzülmüş. Kendisi ile dün bir araya gelip, TT nin hedefleri ve rekabete bakış açısı ile ilgili görüşlerini dinleme fırsatı buldum. Paul Doany, "çok sevdiğim ve adeta ikinci vatanım olan Türkiye'ye müstemleke gözüyle bakmam mümkün değil. Bu ülkede yaşıyorum, bu ülkeyi çok seviyorum, eşim ve kızlarım da Türk " dedikten sonra TT ile ilgili bundan sonraki hedeflerini anlattı. Doany'ın vurguladığı ilk nokta, TT nın halen yüzde 45 lik bölümü devlete aittir . Oger grubu olarak TT nin çoğunluk hisselerini aldığımızda şirketin değeri 12 milyar dolar. Biz bu şirketi öyle büyütmeliyiz ki, devlete ait yüzde 45 lik bölümün değeri çok daha iyi bir rakama gelsin ve T.C. devleti kazansın. Böyle bir gelişme özelleştirmenin başarısı açısından çok önemlidir. Paul Doany'nin bu sözleri üzreine, TT nin yüzde 45 lik bölümü değerlendiğinde doğal olarak sizin çoğunluk hisselerinizin de değeri o oranda artar dedim. Kendisi de elbette bizim ki de artar, çünkü ticaretin doğal mecrası da budur dedi.
TT nin rekabete bakışı TT Genel Müdürü Paul Doany'nin telekomünikasyon sektöründe TT olarak rekabete çok önem verdiğini söylüyor . Rakiplerimizi yaşatmak ve onların pazar payının artmasını arzu ediyoruz. Bunu yaparken de TT nin yaşaması gerektiğini düşünüyoruz dedi. Doany'e göre, her ev ve işyerinde bulunan hiç kullanılmayan her bir telefonun TT a alt yapı maliyeti vardır. Çünkü TT nin erişim açığını makul seviyede kapatabilmek için Avrupa standartlarında sabit ücretleri ayarlamak gerekir. Paul Doany diyor ki, Büyük telekom şirketleri genelde sektörde rekabetin gecikmesi için çaba sarfederken, Türk Telekom ilk günden beri aksine, rekabeti sağlayan bir politika benimsiyor ve özelleştirme sonrası TT nin sektörde rekabetçi bir uygulamanın sağlanması için çaba sarfediyor. Doany'in üzerinde özellikle durduğu şu nokta oldukça ilgimi çekti. TT hem doğrudan yabancı sermaye girişi açısından, hem de özelleştirme politikası açısından en büyük ve en iddialı projedir. Bir yandan bu yükümlülüğü yerine getirme mecburiyeti var, diğer yandan tatlı rekabeti belli oranlarda desteklemesi gerekiyor. Paul Doany ile görüşmemiz boyunca, TT nin bir taraftan kaliteli hizmet, diğer taraftan alt yapılarını kullandırdığı diğer rakip firmalara bakış açısı üzerinde durdum. Paul Doany, yazdıklarıma çok üzülmüş olacak ki, bir ara bana ' Bu ülkedeki tüm yasalara ve kurumlara saygılı olmak bizim temel felsefemizdir' dedi. TT Genel Müdürü Paul Doany samimi buldum. Kendisine de 'Rekabet Kurumu Kurucu başkanı olarak rekabete belki fazlaca takılıyorum' dedim. Ancak TT telekom hizmetlerinde hakim durumda. Gözlerim hep TT üzerinde olacak dedim. Kendisi de çalışmalarının şeffaf olacağını, yaptıkları yanlışları düzeltme fırsatı için eleştirilere açık olduğunu söyledi.
|