Kafkas dansı...
Kafkaslar'da, folkloruna bire bir uyan gelişmeler yaşanıyor. Dansındaki gibi, başlar sabit duruyor gözükse de ayaklar büyük bir hızda her yöne hareket ediyor. Kızı kapmak isteyen her oyuncu da, rakibinin hareketine bakıp, karşı figür atıyor. Sıralamak gerekirse... Baş dansçı Rusya'nın amacı belli; bölgedeki güç hakimiyetini enerji silahı ile kazanmak. Nitekim, turuncu devrimle kendisinden uzaklaşmak isteyen Ukrayna'yı, geçen yıl bu silahla yola getirdi. Bu yıl da Gürcistan ve Azerbaycan'a aynı sopayı gösterdi; 110 dolardan sattığı gazın fiyatını 235 dolara çıkardı. Gürcistan, bu baskıdan kurtulmak için Bakü-Tiflis-Erzurum hattından Türkiye'nin alacağı gazın 800 milyon metreküpünü isteyince olanlar oldu. Gazın 1 Ocak'ta verilmesine bir hafta kala, Şahdeniz'deki terminalde bilinmedik bir patlamayla arıza meydana geldi. Gazın akışı 3 ay ertelendi. Zaten, Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya'yı toprağından koparma oyunu karşısında eli kolu bağlanan Tiflis, Moskova'nın gazı tamamen kesmesi halinde içerde "karşı devrim" yaşanacağı kuşkusuna kapıldı. Rusya'nın, 235 dolar dayatmasına boyun eğip sözleşmeyi imzaladı. Azerbaycan ise Rusya'nın verdiği gazın hem miktarını düşüren, hem de fiyatını artıran oyununa karşı atağa geçip, Novorosisk hattından Rusya'ya gönderdiği 5 milyon ton petrolü keseceğini açıkladı. Rus pençesinden bir nebze de olsa kendini sıyırmayı başardı.
MGK'da alınan karar Türkiye'ye gelirsek... MGK, dünkü toplantısında olduğu gibi geçen toplantısında da Gürcistan'daki gelişmeleri masaya yatırdı. Ankara'nın kararı, Abhazya başta olmak üzere, Gürcistan'a toprak bütünlüğünün korumasında destek olmak. Bunu da Rusya ile ilişkileri bozmadan gerçekleştirmek. Ancak, Moskova Abhazya ve Güney Osetya konusunda kararlı. Ankara'nın "Abhazya, Gürcistan toprağıdır" yaklaşımına da yanıtı net: "Abhazya ile KKTC arasında ne fark var? Abhazya, Kıbrıs'ı örnek alıyor..." Bütün bunlara karşın Ankara, Azerbaycan'dan alacağı gazın 800 milyon metreküplük bölümünü Gürcistan'a vermeye kararlı. Ancak, jestine karşılık Tiflis yönetiminden iki talebi var. İlki; Stalin döneminde topraklarından uzaklaştırılmış "Ahıska Türkleri" nin Gürcistan'daki topraklarına geri dönmeleri ve mal varlıklarına kavuşmaları... İkincisi ise Gürcistan'ın ağırdan aldığı KarsTiflis demiryolu inşaatının bir an önce bitirilmesi... Gürcistan'ın ağırdan almasının nedeni, Ermeni diasporasının ABD üzerinde kurduğu baskı. "Doğalgazı kaybettik, bari ulaşım hattını kaybetmeyelim" düşüncesinde olan Ermenistan hattı engellemek istiyor. Tiflis yönetimi de gaz konusunda kendisi için uğraş veren Washington'dan gelen telkinlere bakıp, işi ağırdan alırken, Ankara'ya verdiği sözden de cayamıyor.
Siyaset mi, hukuk mu? Alıcı durumunda olan Ankara ise taraflara şu soruyu yöneltiyor: "Şahdeniz'den alacağım gazın 800 milyon metreküp Gürcistan, 1.2 milyar metreküpünü de Azerbaycan'ın kullanımı için ötelemem halinde, ortaya çıkacak 150 milyon dolarlık zararımı kim karşılayacak?" Bu soruları yöneltse de Ankara, 120 dolardan alacağı 2.8 milyar metreküplük gazın 2 milyar metreküplük bölümünü ötelemeye "siyasi olarak karar vermiş" durumda. Ancak hukuki bir sorun çıkmasını da istemiyor. Çünkü, Şahdeniz'den gazı çıkarıp satacak olan Konsorsiyum'un da içinde bulunduğu üç ülke arasındaki (Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan) uluslararası anlaşmanın, "ötelenme" durumunda yenilenmeye ihtiyaç duyup duymayacağına hukuki olarak da karar verilmesi gerekiyor. Bu kararın alınması için Ankara, bu hafta Azerbaycan ve Gürcistan enerji bakanlarını davet etti; Azerbaycan Enerji Bakanı'nın son andaki rahatsızlığı toplantıyı gelecek haftalara öteledi. Baştan söyledik ya; Kafkaslar'ın siyaseti de dansı gibi...
|