Magazinsel bir yazı
Ebru Şallı çocuğu için evde muz ağacı yetiştiriyormuş. Saksıda! Öyle küçük bir saksı zannetmeyin sakın. Ev 400 metrekare olunca saksının boyu da ona göre tabii. Muz ağacını geçenlerde dikmişler. 6 ay sonra ilk muzu yiyeceklermiş.Malum bu aralar huysuzluğum üstümde. Bütün haberlere bir kulp buluyorum. Kendi kendime söylendiğimi gören yazı işleri masasının en fırlama ismi Ertan atıldı: "Ne güzel haber işte. Evde inek beslese manşet bile olurdu!" Etrafımdaki herkes magazinden dertli. Hayatımız magazin oldu, her şey magazin, magazinin suyu çıktı. "Artık bu kadar da olmaz ki..." diyenler çoğunlukta. Hem magazin haberlerini en ince ayrıntısına kadar okuyor, seyrediyor, adeta hatmediyoruz hem de dert yanıyoruz! İki yüzlülük! Üniversitede öğrencilerle konuşuyoruz. Soruyorum. Kiminle söyleşi yapmak isterdiniz? İsimler birbiri ardına sıralanıyor. Hepsi sanat dünyasından, magazin. "Ya siyaset, ekonomi, başarı öyküleri" diyorum. Yepyeni isimler öneriliyor. Peki ne sorardınız? İnanır mısınız ciddi diye nitelendirdikleri bu kişilere sordukları bile magazin. Çünkü ne merak ediyorsak onu soruyor, onu okuyoruz. Yaşar Kemal ile telefonda sohbet ediyorum. Başı karışık,yeni kitabını bitirmeye çalışıyor. Söz dönüp dolaşıp medyaya geliyor. "Bir tarafta Orhan Pamuk haberi diğer tarafta yattı yatmadı tartışması" diyor gülerek. "Radikal'de yazıyordum bir aralar, onu bile bıraktım bu yüzden. Medyayı bugünkü durumundan kurtarmazsan, ülkeyi kurtaramazsın!"
Peki tek suçlu medya mı? Yani siyasetten soğuyan, ekonomiden uzaklaşan, futboldan bile midesi bulanan Türk halkını bu duruma getiren tek suçlu biz miyiz gerçekten? Cumhurbaşkanı-Başbakan kavgası, kamusal alan tartışmaları... "Bize haber vermediler" çıkışlı asker-sivil polemiği... Sürekli aynı şeyleri tekrar eden parti liderleri...Şikeli futbol dünyası... Halk kendisini Neco olayına vurmasın da ne yapsın? Magazinin suyu çıktı diyenlere ise şöyle hak veriyorum. Önce magazini dibine kadar kullan, sonra "Nasıl magazinci dövülür, kanatmadan, bir yerini kırmadan" başlıklı bir konuşma yap. Sevgili Neco'dan bahsediyorum. Helal olsun yani! Bir helal olsun da sevgili Nükhet Duru'ya. Yıllar önce söylenmiş bir şarkıyı nedense bugün tekrar söylemeye karar ver. Hani azgın teke sendromunu anlatan şu malum şarkı. Sonra da "Neco ile ne ilgisi var" diye konuş. Biz de aptalız ya! Magazinin sahiden de suyu çıktı. Ama gazeteciler çıkarmadı!
|