Kim 500 bin ister?
Bir gecelik 'aşk' borsası, hareketli günler yaşıyor. İşadamları, ne mankenler istemiş de haberimiz yokmuş. Ve günün sorusu ise; Berdan Mardini'yle aşk yapmanın ne kadar ettiği?.
Cem Ceminay'ın radyo programına Asena katılmış. Ceminay, "Göğüslerindeki silikonları çıkarmışsın," diyor, Asena, "Ben silikonları 11 yıl önce çıkarmıştım," diye cevap veriyor. Ceminay, "Görebilir miyim?" diye tekrar hamle yapıyor, Asena da, "Ver 100 dolar, gör," diyor ve en nihayet Ceminay olayı patlatıyor: "100 dolarım yok, 50 dolar vereyim birini göster..." Malumunuz, son dönemde bir 'ahlaksız teklif' olayı aldı yürüdü. Radyo programında, gayet espri sınırları dahilinde yapılan 'ahlaksız teklif'leri bir kenara bırakalım, son çağın gözde dizisi Binbir Gece ile gündeme gelen, 'Şu kadar verseler, verir misin?' tartışmaları, (bana kızmayın, durum bu) memleketimizin özgün kimyasıyla birleştiğinde, yine eşeğin kulağına kar suyu kaçıverdi. Bakınız, son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, siz de rahat edin ben de... Eşeğin kulağı hikayesi o kadar ağır bir eşeğin kulağı hikayesi ki, tiyatrocu olduğu öne sürülen Behzat Uygur'a sormuşlar, "Siz tek gecelik aşk için bir kadına öyle bir para verir misiniz?" diye, "Ben veririm; 150 bin de veririm, 300 bin de. Ama döverim de!" diye cevap vermiş. "Ne kadar döversiniz?" diye sormuşlar bu sefer, "Parayı geri alıncaya kadar döverim," demiş. Ah, ah, ah... Buraya bir acı acı gülme efekti koydum. Bu arada, sizin de dövme hissiniz kabardı değil mi? İşte bu memleket, insanlara nefsine hakim olmayı zorla öğreten bir memlekettir. Behzat Uygur'lar, nefsimizi sınamak için gönderilmiş varlıklardır mesela... Olaylara itikadı kuvvetli bir biçimde yaklaşmadığınız takdirde, bir de bakmışsınız ki, delirivermişsiniz. 'Maazallah,' diyeyim...
'VER BANA, VEREYİM SANA' Efendim, Binbir Gece'de, oğlunun hayatını kurtarmak için 150 bin dolara ihtiyacı olduğunu gördüğümüz Şehrazat Hanım, bu parayı niçin istediğini bile sormayan ve doğrudan 'ver bana vereyim sana' diye olayın üzerine atlayan, bu arada Şehrazat'ın şahsında kadınları sınamak gibi ulvi bir maksadı olan patronuyla, çaresiz, halvet olmuştur ya... Ve senaryocu arkadaşlar, medyanın da yardımıyla, 'Çocuğunuzun yaşamı için seks ilişkisine girer misiniz?' sorusunu tüm halkın gündemine bir anket sorusu olarak yaymıştır ya... Artık kimseyi o durumun mantıksızlığı ilgilendirmemektedir. Misal, sağlık sisteminin tüm bozulmuşluğuna rağmen, Türkiye'de o ameliyatın 150 bin dolar gerekmeden de yapılabileceği ortaya çıkmıştır ama artık mesele bu düzeyde değil, 'verir misin, vermez misin?' ikileminde tartışılmaktadır ve ok yaydan çıkmıştır. 'AŞK
TEKLİFİ' ALAN ÜNLÜLER... Bu durumdan vazife çıkaran ünlülerimiz de, adeta içgüdüsel olarak tartışmanın bir parçası haline gelmek için çaba sarf etmiştir. Bir Lerzan Mutlu mesela, kolay yetişmiyor; hemen açıklamasını yaptı: Üniversite yıllarında Fransa'ya gitmiş, çoook ünlü bir işadamı onu orada görünce, derhal 200 bin dolar önermiş, karşılığında kendisiyle bir gece seks yapmak istemiş. Deniz Akaya daha insaflı davranıyor ve kendisine bir hafta düzenli seks karşılığı 300 bin dolar önerildiğini söylüyor, bir işadamı tarafından. Ha, bu hadiseler kamuoyuna 'aşk yapmak' olarak yansıyor ama biz işin doğrusunu biliyoruz tabii. (İTO eski başkanı Mehmet Yıldırım da, olayı işadamlarına bir hakaret olarak görmüş olacak ki, "İşadamları hiçbir şeye hak ettiğinden fazlasını vermez," diye açıklama yapmıştı...)
İÇİNDE SEKS VARSA TAMAMDIR Seks işi acayip bir iş, seksi eşeğe yükleyin, gerisini düşünmeyin, satıyor. Misal, Hürriyet'in ekinde Onur Baştürk diye bir arkadaş var ya, flaş flaş duyurulan haberinde bir 'eş değiştirme' partisine katıldığını anlatıyor. Flaş flaş, çok önemli haberini okuduğumuzda, bir barda trencilik şeklinde dans eden evli çiftlerimizden söz ettiğini anlıyoruz. Kendisi de, okuru da 'neticesiz' kalmaktan ve ortada bir toplu seks durumu olmamasından dolayı hayal kırıklığına uğruyor ama o yine de flaş flaşlamış oluyor. Ve Türkiye'nin geldiği düzeyden memnun, şöyle yazıyor: "Ama bir durup düşünün... Bu da az buz şey değil. Şimdiye kadar sadece evlerinde parti veren, bu vesileyle birbiriyle kaynaşıp sevişen Türk swinger'lar (eş değiştirmeciler), artık kamuya açık mekanlarda partiler yapıyorlar. Oralarda sosyalleşiyor. Bunun bir adım ötesi, tıpkı yurtdışında olduğu gibi, sadece swinger'lara özel bir kulübün açılması olabilir mi? Olur mu olur. Bekleyelim görelim, derim..." Muasır medeniyet böyle bir şey olsa gerek. Neyse, halimiz budur işte. Kıllanan adam misali ay-feza problemleriyle uğraşabiliriz en fazla...
SON BOMBA DA BERDAN'DAN Ama tüm bu kargaşa içinde, beni en çok sarsan olay, Berdan Mardini'nin de ortaya kendini saçıp, bir sosyetik hanımdan ahlaksız teklif aldığını açıklamış olmasıydı. İddia odur ki, bu hanım, Berdan Mardini Bey'e üç ev, üç de araba önermiş ve kendisiyle bir gece seks yapmasını talep etmişti! Konuyu fazla uzatmayayım, Berdan Bey gibi, kaşları alındıktan sonra düzenli bakım yapılmadığı takdirde tuhaf, ne bileyim, yolunmuş tavuk tarzı kaş yapısına sahip bir erkeğe, fantezi olsun diye üç ev, üç de araba öneren hanımlar, beni de dikkate almalıdır, derim. Ne de olsa, pek kolay bulunmayan bir tipim var. Ve adım üstümde, tosunum. Her türlü fanteziye açığım. Bayanlara selam ederim... sami.tosun@yahoo.com.tr
SAMİ TOSUN
|