|
|
Fatih Terim ve diğerleri!
Fatih Terim'in başarılı bir teknik direktör olduğu tartışılmaz. Kısaca özetlersek onun döneminde Milli Takım, 1996 Avrupa Şampiyonası'na katıldı. Ardından Galatasaray birbirinden güçlü takımları geçerek UEFA Kupası'nı kazandı. Bu başarılardan sonra, yabancı teknik adamlara hiç sıcak bakmayan İtalya, Terim'e kapısını açtı. Yeni Terim döneminde Milli Takım kadrosuna bugüne kadar çağrılan forvetler Nihat, Halil, Fatih Tekke, Ümit Karan, Necati ve Gökhan Ünal. Bu isimlere rağmen Terim'in ilk tercihi Hakan Şükür oldu. Neden? Çünkü ilerlemiş yaşına rağmen, sahip olduğu özellikleriyle Hakan Şükür'ün alternatifi yok. Pivot santrfor tipinde hâlâ tek seçenek. F.Bahçe'ye geldiğinden beri gösterdiği performansla Mehmet Aurelio tam bir istikrar tablosu. Çabuk, disiplinli, savaşçı ve gerçek bir profesyonel. Orta sahanın ortasında sıkıntı yaşayan Terim, Türk vatandaşlığına geçtikten sonra, bazı eleştirilere rağmen Mehmet Aurelio'yu düşünmeden takıma monte etti. O da sanki senelerdir Milli Takımımız'da oynuyor gibi uyum sağladı. Gösterdiği performansla da Terim'in gözdesi oldu. Terim'in geçmişteki başarıları ve kariyeri ortada. Gerets ve Zico ile kıyaslanamaz. Ümit Karan geçirdiği ağır sakatlıktan sonra eski formuna kavuşamadı. Necati uzun süredir formsuz; üstelik sakatlıkla uğraşıyor. Galatasaray'ın oyun düzeni ofansif ağırlıklı. Gerets orta sahanın ortasını az adamla tutup, risk alıp, kanat ataklarını ön planda tutuyor. Böyle bir şablonda Hakan Şükür kulübede. Sonradan oyuna girdiği zaman da maçın seyrini değiştiriyor. Bence İstanbul'daki Bordeaux ve PSV maçlarında kaybedilen 5 puanın nedeni Hakan Şükür'ün kulübede oturmasıdır. Aurelio, Fenerbahçe'nin en çok koşan, taşıdığı ağır yüke rağmen fizik gücünde düşüş olmayan en faydalı ismi. Kadroda zaten az koşan yetenekler var. Ayrıca takımın temposu çağdışı. Böyle bir tabloda temel taş Aurelio kulübede. İnanılır gibi değil. Özellikleri uymasa da Aurelio'yu ileride son adam oynatsan, bugünkü Kezman ve Deivid'den üç misli daha faydalı olur. Hiç olmazsa adam geçer, çapraz koşular yapar, en önemlisi de presle rakibi hataya zorlar.
|