|
|
|
|
|
|
|
Asrın vebası obezite
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, obezite sorununun bazılarının ''asrın vebası'' olarak nitelendirdiği modern hayatın bir hastalığı olduğunu söyledi.
Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Sağlık Bakanlığının Conrad Otel'de düzenlediği ''DSÖ Avrupa Obezite ile Mücadele Bakanlar Toplantısı''nın açılışında yaptığı konuşmada, sağlık alanında yaptıkları çalışmaları anlatarak, sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleştirildiğini ve toplumun tümünü kapsayacak genel sağlık sigortasını hayata geçirmekte olduklarını bildirdi.
Üniversiteler
dışındaki kamuya ait tüm sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığına bağlı hale getirildiğini ve bu hastanelerin dinamik kararlar alabilen, güçlendirilmiş yerinden yönetim esaslarına göre idare edilen, vatandaşların talebini gözeterek verimli özel kamu kuruluşları olarak çalıştıklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, hükümet olarak, ilaç politikalarında da ciddi adımlar attıklarını dile getirerek, sigortalı tüm hastaların ilaçlarını artık serbest eczanelerden alabildiklerini, referans fiyat uygulamasıyla ilaç fiyatlarında önemli düşüşler sağladıklarını belirtti.
Sağlık hizmetlerini ve özellikle de koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için büyük gayret sarf ettikleri belirten Erdoğan, bu doğrultuda aşı hizmetlerinin yaygınlaştırıldığını, yeni doğan programları ile ücretsiz sağlık hizmetleri gibi bir dizi uygulamaya imza attıklarını anlattı. Erdoğan, bireye yönelik sağlık hizmetlerinde de büyük mesafeler aldıklarını vurgulayarak, birinci basamak sağlık hizmeti olarak uygulamaya konulan aile hekimliğinin başarıyla sürdürüldüğünü söyledi.
Çalışmalarında, DSÖ başta olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşların ve diğer ülkelerin tecrübelerinden yararlandıklarını ve yararlanmaya devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, ''Sağlık alanında yapacağımız uluslararası işbirliği son derece faydalı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Bizler burada obezite üzerinde ayrıntılı bir biçimde duracaksınız'' diye konuştu.
DÜNYA KAYNAKLARININ ADALETSİZ PAYLAŞIMI
Bugün dünya genelinde çarpık bir tablo ile yaşandığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Dünya kaynaklarının adaletsiz paylaşımı, kalkınmamış toplumlar kadar gelişmiş ülkeleri de tehdit ediyor. Bir taraftan açlıkla ya da yetersiz beslenme tehdidi ile yüz yüze kalan milyonlarca çocuk, insan var. Diğer yanda dengesiz beslenme ve sağlıksız yaşam biçimleri yüzünden obezite dediğimiz salgın halini alan bir hastalık var. Bugün konuşmak zorunda olduğumuz obezite sorunu bana göre, sınırsız tüketim kültürünün tabi bir sonucudur. O sebeple diyorum ki, obeziteyi modern hayat biçiminden ayrı ele almamız mümkün değil. Ancak sorunun kaynağını doğru tespit ederek, doğru çözümler üretebiliriz. Öyle ise obezitenin tarihin hangi evresinde ortaya çıktığını, neden modern zamanlarda bir tehdit olarak görülmeye başlandığını kendi kendimize sormalıyız. Neden tarım toplumlarında bu yoktu da sanayi ve bilişim teknolojisinin ileri olduğu toplumlarda bu meydana gelmeye başladı? Az önce burada güzel bir tespit oldu. Burada folklorik gösteriyi yapan evlatlarımızı gördük. Hiçbiri obez değildi. Bunun bir nedeni var. Bu hareketlilik, bu canlılık böyle bir yapıyı teşvik etmez. Kendi fiziksel kondisyonunu, formunu korumaya çalışan biri olarak benim tespitim şudur; obezite modern toplumların sorunudur.''
Erdoğan, sanayi devrimi ile birlikte hayat tarzlarında meydana gelen köklü değişim ve şehirleşme hayatının sonucu olarak obeziteyi gördüğünü belirterek, obezitenin dünya genelinde hayat kalitesini etkileyen en önemli sorunlardan biri haline geldiğini anlattı.
Erdoğan, ''Obezitenin yaygınlaşma hızı sebebiyle bazı uzmanlar asrın vebası olarak görüldüğünü söylüyorlar. Hatta bu asrın vebasıdır. Modern çağın karşı karşıya kaldığı en yaygın sağlık sorunlarından biri olmuştur'' dedi.
Ticari hayatın içinde bulunanların karşı çıkabileceği ihtimaline rağmen bir tespitte bulunmanın zorunlu olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Yani modern hayat tarzı fastfood kültürü ile birleştiğinde ortaya böyle bir sorun çıkmaktadır. Çünkü obezite sorununun sosyal zemini eğer yeni hayat tarzı ise bu sorunu tetikleyen en önemli faktör de yine modern yaşam biçimleri, yanlış beslenme alışkanlıklarıdır'' şeklinde konuştu.Bu nedenle obezitenin en çok ve en erken modern refah toplumlarında ortaya çıkmakta olduğunu ve hayat kalitesini tehdit eden bir soruna dönüşmekte olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Modern hayatın en bariz özelliği bana göre konformizmdir. Yani rahatlığa düşkünlüktür. Fast Food gibi yeni beslenme alışkanlarıdır. Hayat biçimlerimiz ve yeme kültürlerimizdeki bu değişimin en zararlı yan etkilerini ortadan kaldırmanın yolu da insanlarımızdaki farkındalık düzeyini yükseltmektir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, dolayısıyla bunun bir toplumsal bilinç sorunu olduğunu dile getirerek, doğal hayattan kopulmaması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, ''Hani konuşuyoruz ya 'organik tarım' diye... Neden diyoruz? İşte bundan dolayı. Bunu başarmak durumundayız. Modernleşme uğruna tabiatı tahrip ettiğimiz gibi kendi doğamızı da geleneklerimizin, mutfağımızın kimyasını bozmayalım'' şeklinde konuştu.
PAYLAŞMANIN ÖNEMİ
Temel insani değerlerin başında gelen adalet, merhamet ve paylaşmayı da yaşatmak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, 21. asrın ''paylaşma kültürünün egemen olduğu bir çağ'' olarak nitelendirildiğini, ancak uygulamada bunun görülmediğini söyledi.
Paylaşmanın mutlaka başarılması gereken konu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ''Bunu yaşatalım ki, hep birlikte daha sağlıklı ve kaliteli bir hayatı yaşayabilelim. Sadece sağlık alanında yapılacak çalışmalarla obezite ile mücadele etmemiz mümkün değildir. Bu konuda geliştireceğimiz sosyoekonomik politikalar son derece önemlidir'' dedi.
Erdoğan, insanların tüketim alışkanlıklarını belirlemede ve sağlıklı beslenmede eğitimin önemli bir yere sahip olduğunu, ulaştırma, sanayi, ticaret gibi sektörlerin de bu çok boyutlu sorunun çözümüne katkıda bulunmaları gerektiğini kaydetti.
Toplantıda ele alınacak ''Obezite ile Mücadelede Avrupa Şartı Belgesi''ni son derece önemli bulduğunu ifade eden Erdoğan, bunun obezite ile mücadelede hazırlanmış ilk belge olacağını ve bundan sonra yapılacak çalışmalara yol göstereceğini bildirdi.Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Yapacağımız çalışmalarda gelecek nesillerin daha sağlıklı gelişmesine çok önemli katkılarda bulunacağımıza inanıyorum ve burada yapılacak tüm çalışmalarda inanıyorum ki biz siyasilere bilim dünyasına çok çok önemli ufuklar açacak neticeler doğacaktır.''
''UYKUMU BİRAZ DAHA DÜZENE SOKMAYA ÇALIŞIYORUM''
Toplantı çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, beslenmesiyle ilgili özel bir şey uygulayıp uygulamadığına ilişkin yöneltilen soruya, şu anda gerek doktoru, gerekse eşinin tavsiyeleri istikametinde kahvaltısından yemeklerine kadar beslenmesine dikkat ettiğini, yağlı yemeklerden kaçındığını, karbonhidratı düşürdüğünü ve aşırı olarak artık eskisi gibi kırmızı ete yönelik değil, sebzeye yönelik yemekler yediğini söyledi.
Bir başka soru üzerine de, çok az bir kilo fazlalığı olduğunu belirten Erdoğan, ''Ama tehdit eder unsurda değil'' dedi.
Spora da geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla biraz ara verdiğini ifade eden Erdoğan, tekrar devam edeceğini ve sabahları genellikle bant koşusu yaptığını bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uyku düzeninin sorulması üzerine de, bu toplantılar sebebiyle uyku düzeninin biraz bozuk olduğunu ifade ederek, ''İyi değil, ama bu son dönemde uykumu biraz daha düzene sokmaya çalışıyorum. Geç gitsem bile 8 saati yakalamaya çalışıyorum'' diye konuştu.
Erdoğan, ''2007 Nisan ayından sonra bu programlarınızı biraz daha yumuşatmayı düşünüyor musunuz? Yoksa aynı tempoda devam etmeyi mi düşünüyor musunuz?'' şeklindeki soruyu ise gülerek yanıtsız bıraktı.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|