|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: MOV yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
  |
|

Siyaseti sevdiren adam!
Gece yarısına doğru internette dolaşırken "Ecevit yaşamını yitirdi" haberini gördüğümde, 33 yıl önceye gittim. Adı "Karaoğlan" diye dağlara taşlara yazılan siyasetin yürekli ismiyle tanıştığımız yıllara... Coşku ve umutla ülkenin kaderini değiştirmek için çalıştığımız yıllara... Bugün bile etkisini yitirmeyen "Bu düzen değişecek" sloganıyla coştuğumuz yıllara... Hâlâ gerçekleştirmek için çaba harcadığımız "İnsanca ve hakça bir düzen" özlemiyle yanıp tutuştuğumuz yıllara... Ve lise birinci sınıfta siyasetle yeni tanışan bir öğrencinin dünyasında fırtınalar yaratan o Ecevit'li yıllara gittim. O yıllar, tüm eleştirilerin aksine "gençleri merkezde tutan" ve "siyaseti sevdiren" anlamlı yıllardı. Benim kuşağımın böyle hatırladığı Ecevit'i bir önceki kuşak ise farklı hatırlıyordu. Ölüm haberini duyan kayınvalidemin ağzından dökülen şu sözler o kuşağın Ecevit'ini anlatıyordu: "Allah rahmet etsin. Biz çalışanlar için öyle iyi şeyler yaptı ki hiç unutamam. Bizi bir derece yükseltti. Bir memur için bir derece yükselmek çok önemli. Ayrıca cumartesileri yarım gün çalışma vardı. Onu da Ecevit kaldırdı. Bu yüzden ona hep dua ettim, şimdi de edeceğim." Sonra siyasetin sokağa taştığı yıllar geldi. Derin güçlere meydan okuduğu yıllar. İnanılmaz mücadelesiyle meydanları umutlandırdığı yıllar... Onlardan birinde ben de vardım. İstanbul Taksim Meydanı'nda "Suikast yapılacak" uyarılarına rağmen yüz binlerle buluşması siyaset tarihi açısından unutulmazdı. Her an üzerlerine kurşunların yağabileceğini bile bile yüz binler o meydanı doldurmuştu. Müthiş bir heyecan vardı o meydanda. Ecevit'in kürsüye çıktığı anı hatırlıyorum. İnanılmazdı... Siyasetçiyle halk buluşması ancak böyle anlamlı olabilirdi. Halk onu sevmişti. Sevdiği için de "Karaoğlan" diyerek ona sahip çıkmıştı. Sonraki yıllar Ecevit de, bizler de çok değiştik. Ama buna rağmen bize demokrasiyi, mücadele etmeyi sevdiren Ecevit adı hafızamızdaki yerini hep korudu. Dahası, son 50 yıllık siyasi tarihimizin en zor dönemlerinde demokrasiye sahip çıkmasıyla, belki de en önemlisi siyasete getirdiği dürüstlük ve zarafetle hepimizin gönlünü kazandı. Ölüm haberini duyduğumda işte bu yüzden içimden bir şeylerin koptuğunu, bir şeylerin eksildiğini hissettim. Çünkü, Ecevit bizden biriydi ve biz Ecevit'i sevmiştik. Mavi gömleğini de... Köylü şapkasını da... Aşk kokan şiirlerini de... O, son yolculuğuna çok sevdiği ve çevirisini yaptığı Togore'un bir şiiriyle çıkıyor: "Bu ayrılış gününde bana bol şans dileyin arkadaşlarım Beraberimde ne götüreceğimi sormayın Seyahatime boş eller ve ümit eden bir kalple çıkıyorum"
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|