 |  |
 |
|
Perdesiz Cumhuriyet
Bayrama ilişkin akılda kalan enstantanelerden biri de tekneyle dolaşan Başbakan Erdoğan'a korumalarının yaptığı perdelemeydi.
Biliyorsunuz, denize giren ya da ne bileyim şortla filan oturmakta olan Başbakan'ı medyanın görüntülememesi için sıkı tedbirler alınıyor.
Hay gözünü sevdiğim Turgut Özal !
Bu tip konularda nasıl da cesur, nasıl da normalleştiriciydi. Asık suratlı, kuralcı, ' kravatlı ve de kravatçı' Ankara bürokrasisini umursamaz; şortuyla, tişörtüyle dalardı halkın arasına. Çeşitli meseleleri denizde yüzerken dahi konuşur, karara bağlar; bu arada fotoğrafının çekilmesinden hiç rahatsız olmazdı.
Ben günümüz siyasetçilerini Atatürk ile kıyaslamaktan hiç hoşlanmam. Bunun birkaç nedeni var:
1) Milli Mücadele liderinin ve Cumhuriyet kurucusunun ayrı bir yeri vardır. Şartlar aynı değil ki kıyaslama yapasın.
2) Demokraside siyasetçinin bir gözü hep oy verenlerdedir. Kendini bağlanmış hisseder.
3) Atatürk'ü kullanarak kendisine ' ikbal' ya da ' kalkan' sağlayanlar hep kıyaslama yapar.
Ama yine de bir lokantada rakı içerken, perdelerin kapalı olduğunu fark eden Atatürk'ün, " Açın şunları, yoksa halk gizli kapaklı işler çevirdiğimizi sanır " mealindeki sözlerini hatırlamakta yarar var.
Atatürk halkla birlikte yüzerdi. İnönü'nün denize çivileme atlayışı ünlüydü. Demirel'in de şortlu mayolu görüntülerini hatırlıyoruz.
Bu açıklık, bu rahatlık, o liderlerde prestij kaybına yol açtı mı? Hayır.
Çünkü bu milletin biraz parası olan kesimi, fırsatını buldu mu kendini tatil yörelerine atmıyor mu? İmkanı olmayanlar dahi donla, entariyle denize girmiyor mu?
Zaten bugün yeni bir yaşını daha kutladığımız Cumhuriyet'in esası, bir hanedana bağlı olmadan, halkın kendi kendini yönetmesi değil mi?
Ne Cumhurbaşkanı kutsaldır Cumhuriyet'te, ne de Başbakan... Onlar da bizden biridir. Aramızdan çıkmışlardır. İlki Meclis'in, diğeri halkın oyuyla o mevkiye gelmiştir.
Hal böyleyken Başbakan Erdoğan'ın neden çekindiğini, kimden kaçtığını anlayabilmiş değilim.
Eğer derdi eleştirilmekse... Hiç korkmasın. Sadece ve sadece mayoyla göründü diye kimse oy kaybetmez.
Mekanizma öbür türlü işler: İcraatı beğenilmeyen siyasetçinin hoşça vakit geçirmesi dillere dolanır. Ve eğer böyle bir durum varsa, siyaset denizinde mayoyla da boğulursun, mayosuz da!
|
