Bir caddede iki kongre
Ceyhun Atıf Kansu, Ankara'nın üzerinde üç siyasal parti merkezini barındıran tek caddesi... Girişinde DYP, ortasında AK Parti ve sonunda da MHP genel merkezleri bulunan caddede, hareket oldukça fazla. Buna neden, AK Parti ve MHP'nin, gelecek ay yapılacak büyük kongreleri... Her iki parti, seçim sürecinde yükü üzerine alacak parti yönetimini birer hafta arayla seçecek. Kongresini ilk gerçekleştirecek Adalet ve Kalkınma Partisi'nden başlarsak... 11 Kasım'da yapılacak Büyük Kongreye 15 gün kalmış olmasına rağmen, iktidar partisinde herhangi bir siyasi mücadele görülmüyor. Erdoğan dışında Genel Başkanlığa adaylığını koyacağını açıklamış ciddi bir isim çıkmış değil; olması ihtimali de sıfır... Daha ilerisi, partiyi seçime götürecek, milletvekili adaylarını belirleyecek Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na girebilmek için dahi kulis çalışması yok. Tüzüğünde ve parti programında, "parti içi demokrasi"nin en fazla vurgulandığı AK Parti'de herkes yönünü Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a çevirmiş... Partide "O ne derse öyle olacak" kabullenmişliği hakim... Buna neden il kongrelerinde yaşanan süreç... Erdoğan'ın "tek adaylı olacak" talimatına rağmen, Genel Merkezin belirlediği isimler dışında kongre kazanan il başkanlarının görevden alınması, herkesi hizaya getirmiş. Erdoğan'ın belirlediğinin dışında, muhalif bir yönetim listesinin çıkabileceğine dahi ihtimal verilmiyor.
Çankaya işareti AK Parti Büyük Kongresinde Erdoğan'ın çıkaracağı listeye dönük yorumlar ise Çankaya odaklı... Aralarında bakanların da bulunduğu bazı milletvekillerine göre; "Erdoğan, parti yönetiminde büyük değişikliğe gitmezse bundan, 'Çankaya'yı düşünmüyorum' yorumunu çıkarmak gerekir..." Eğer, değişiklik yaparsa; "Özal ve Demirel gibi yapmayıp, partiyi sağlama alıp Çankaya'ya öyle gitmek istiyor..." demek olası... Onlara göre il kongrelerine doğrudan müdahalesi de bunun göstergesi... Partide farklı düşünenler de yok değil.... Bu grupta yer alanlara göre; "Erdoğan, parti yönetiminde büyük değişiklik yapmaz ise bunu kendisinden sonra gelecek Genel Başkan'a fırsat tanımak istediği şeklinde yorumlamalı..." Ancak, Erdoğan eğer Çankaya'ya çıkacak ise yapılacak ilk olağanüstü kongrede sadece Genel Başkan seçimi gerçekleşecek. Parti yönetiminde değişiklik ise, yeni seçilen genel başkanın olağanüstü kongreye gitmesiyle mümkün. Bu da AK Parti'nin seçim dönemine girildiği sırada, ikinci bir olağanüstü kongre demektir ki, imkansız...Dolayısıyla 11 Kasım, AK Parti için bilinmezlerin netleştiği tarih olacak.
MHP'nin yeni duruşu... AK Parti'den bir hafta sonra 19 Kasım'da MHP Büyük Kongresi'ni yapacak. MHP'de geçen iki kongrede olduğu gibi, bu kongrede de Genel Başkanlık yarışı bir ay öncesinden başladı... Genel Başkanlığa adaylığını açıklayan Prof. Ümit Özdağ'ın parti üyeliğine ilişkin hukuki süreç devam ediyor olsa da, MHP parti içi demokratik mücadeleye daha açık...Sadece genel başkanlık değil, parti yönetimi için de sıkı bir yarış var. Parti yöneticilerine göre, bu kongrede MHP'nin merkez sağ açılımında "yeni duruşu" kamuoyuna deklare edilecek. Buna paralel yeni isimlerin katılımı gerçekleşecek. Parti yönetimi de "yeni duruşa ve seçim dönemine uygun" isimlerden oluşacak. Prof. Devlet Bahçeli'nin Genel Başkanlığa seçilmesi ile farklılaşan MHP'de de 19 Kasım parti politikası açısından da yeni sürecin başlangıç tarihi olacak.
|