Deveye sormuşlar
Haber Milliyet'teydi. Bahar Atakan imzasıyla. Üstüne yazılar yazıldı. Yabancı ajanslar dünyaya duyurdu. Haber şöyleydi: "Milli Eğitim, Vatandaşlık ve İnsan Hakları 7. sınıf kitabında yıllardır yer alan tabloyu, kadının göğsü açık gerekçesiyle çıkarttırmıştı. Delacroix'nın 'Halka Yol Gösteren Özgürlük' tablosu, 'Fransız İhtilali'nin simgesi'ydi."
Önce tabloyu düzeltelim; yamuk durmuş: 1. 1789'daki "Fransız İhtilali'nin simgesi" filan değil, "Üç zafer günü" denen 2729 Temmuz 1830 "Temmuz Devrimi" nin resmidir. Eldeki tüfekler bile "1816 model" dir. 2. Temmuz Devrimi, 1789'u ketempereye getiren restorasyon yönetimlerinden birini deviren "halk ayaklanması" dır; daha doğrusu, bir kez daha "burjuva devrimi" dir. 3. "Anayasa ihlali" ne karşı yoksul halk ile devrimci burjuvazi ayaklanmış, Kral 10'uncu Charles' ı devirmiş, Bourbon Hanedanlığı'na son vermiş, yerine Orleans Dükü Louis Philippe "vekil" sıfatıyla geçmiştir. 4. Çıplak kadın özgürlüğü simgeler. Delacroix'nın klasiklere inat bu simgeyi seçtiği söylenir. (Fransızca "özgürlük" kelimesi dişildir) Kadının bir yanındaki halk çocuğu 30 yıl sonra Victor Hugo'nun "Sefiller" inde yeniden doğar. Diğer yanında şapkalı bir burjuva bulunur. Bizzat ressamın kendisi olduğu sanılır. Barikatta çarpışmamış olsa da, "Halkın cesareti ve değerlerinden heyecanlandığını, ülkesi için en azından resim yapacağını" söyler. 5. Delacroix' nın 1874'ten beri Louvre'da sergilen 3 metrelik tablosu, aynı "Temmuz Devrimi" nin kısa sürede "Temmuz Monarşisi" ne dönüşmesi gibi, "burjuva ihaneti" ne uğrar. 30 küsur yıl halktan saklanır. 6. Çünkü, halkın hakikaten özgürlük ve hak için ayaklanmasından hep korkulmuştur. Fransa'da da, burada da. Nitekim, "1830 devrimi" nin uyutulmasının ardından, 1831, 32, 34'tekiler, özellikle "Lyon dokumacıları" nınki şiddetle, kanla bastırılır. 1848 devrimleri, 1871 Komün'ü de.
Bu iktidar bilhassa "göğüsler" e takılmıştır belki. Belki, diğerleri gibi devrimden, ihtilalden, ayaklanmadan, halk eyleminden, özgürlük ve hak için mücadeleden de hoşlanmaz. Halt etmiştir; "vatandaşlık ve insan hakları" kitabında tabloyu yok ederek. Lakin, bu ülkede hangi iktidar, hangi burjuvazi, kaç medya gediklisi bu "tablo" yu hakikaten sevmiştir ki. Göğüslere yahut renklere bakanlar, takdir filan edenlerin çoğu yıllarca "mana" yı bizzat kirletenler, tablonun sesini susturanlar, "özgürlük" halka yol göstermesin diye karartma yapanlar değil midir? Adam bu tabloyu devrimin içinde yapmıştır. Sıcağı sıcağına. "Devrim" ise cızdır. Söylemesi acı ama; bilirsiniz, "Cumhuriyet" in ve Mustafa Kemal' in "Fransız devrimi ve fikriyatı" ndan etkilendiği söylenir. Yine bilirsiniz; o mirasın düşünce dünyasını ve temsilcilerini boğan en sıkı darbeler de bizzat "Cumhuriyetçi, Atatürkçü" olduğunu iddia edenlerden gelmiştir.
Bir şey daha: "Devrim ve Özgürlük Kadın'ın memesi" ne takan sözde özgürlükçü bir iktidar var. Öyle. Lakin "Vatandaşlık, İnsan Hakları Dersi" namına "Özgürlük kadın" ı muhakkak savunan öteki cenahta ise, daha kendi genç kızlarının başı bağlı olanları üniversiteye sokmayan bir "vatandaşlık, insan hakları, özgürlük, devrim" anlayışı var. Oysa; tablodaki kadının göğsü de açık, başı da bağlı! Bizim buralarda deveye sormuşlar, neren eğri diye! Hepinize özgürlük ufuklu, akıl ve vicdan dolu bayramlar ve bana az müsaade.
|