|
|
Sistem var mıdır?
Macaristan maçı sonrasında Santra programında Fatih Terim'i dinliyorduk. "Sistem sayılar değildir. Sistem oyunculardır" diye konuştu. Dillere pelesenk olmuş lafları bir kenara iten, 4-4-2'ler veya 4-3-1-2'ler aslında sanal dizilişlerdi ve bunların bir maçta hiç önemi yoktu. Üst düzey bir teknik adam olarak Fatih Terim, başarının dizilişten önce oyuncu performansında yattığını söyledi. Bu felsefeye esastan katılmakla birlikte, dizilişlerin oyuncuların yerlerini ve görev sahalarını belli eden 'matematik' olduğunu kabul eden görüşle kendimizi ayrı tuttuk. Takımınıza taktiğinizi anlatırken, oyuncularınıza görevlerini söylerken bir diziliş oluşturmak zorundasınız. Bunun adı da sistem. Sistemler oyuncu kalitesiyle birlikte homojenlik kazanırlar. 4-3-3 diye baktığınız diziliş, savunma yapmayı becerebilen kanat adamlarıyla bir anda 4-5-1 de olabilir. Dizilişiniz ve dolayısı ile sisteminiz yoksa, "Çıkın sahaya koşun, mücadele edin, pas yapın, gol atın, gol yemeyin" dersiniz. Bu emirler futbolun 'kutsal kuralları' olsa da, hangi oyuncuya ne yönde öncelik tanıdığınızı belirtmezseniz, bir anda kaos doğar. Bence Fatih Hoca, "Eğer görevlendirilen oyuncular bunları yapamaz veya o mevkide başarısız olurlarsa, istediğiniz sistemle oynayın farketmez" demeye getirdi. Belki biz de yanlış anladık. Bu noktaya Fenerbahçe'nin New Castle karşısındaki dizilişi ile geldik. Herkes biliyor ki, bir emirkomuta zinciriyle Fenerbahçe bu umut veren performansa geri döndü. Zico, sisteminden taviz vermeyecek kadar prensipliydi. Öyle olmasaydı, bugüne kadarki felaketler de yaşanmazdı. Zico'nun emirlere karşı koyacak durumu kalmamıştı ve Fenerbahçe başkanı gereken 'balans ayarı'nı yaptırttı. Her çağdaş takımın ana fikri, orta sahasında yatıyor. Ne kadar çok koşan, disiplinli oynayan ve yaratıcı bir orta sahanız varsa, sorunlarınızı da kolay çözüyorsunuz. Zico'nun 'kaos' düzeninde, en gerideki oyuncuyla, en uçtaki arasındaki mesafe uzadıkça sorunlar büyüdü. Bunu farketmesi için gereken süre geçtiği halde müdahale etmedi. Formsuz oyuncularda ısrar ederek, takım içindeki rekabeti bitirdi. Onu çok seven oyuncularına 'adalet' duygusunun, pasaportlarla ilgili olduğu mesajını verdi. Ve Zico çok takdir ettiği bu düzene rağmen, "Önümüzdeki haftalarda eski düzene dönebilirim" dedi. Teknik adamlar sayılara inanmıyor ama sayılarla hareket ediyor. Sayılar sadece skor tabelasında yazmıyor, sözleşmelerde de var. Sayıları futbolun içinden söküp atamazsınız. Attığınızda sizi saymazlar, 'sıfır' olursunuz.
|