|
|
|
"Senin için titriyorum İstanbul"
''Yabancı Gazetecilerin Gözüyle İstanbul'' kitabında, İngiltere, İsrail, Filistin, Güney Kore, Azerbaycan ve İtalya gibi ülkelerden gazetecilerin, tarihi kente ilişkin izlenim ve düşüncelerini yansıttıkları yazılara yer veriliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın sunuş yazısının da bulunduğu kitapta, İstanbul'da yaşamış veya kenti ziyaret etmiş olan dünyanın çeşitli ülkelerinden toplam 23 gazetecinin yazısı bulunuyor.
Azerbaycanlı gazeteci Gülara Yenisey, kitaptaki ''Deniz Kokan İstanbulum'' başlıklı yazısında, ''İstanbul'da bir kere bulunmuş herkesin içinde bir İstanbul masalı saklıdır. Gerçi masallar da gerçek hayatta olduğu gibi kadar hüzünlerle de doludur, ama masalların bir özelliği daha vardır ki, o da her birinin büyülü bir tarafının bulunmasıdır. İşte İstanbul da böylesi bir şehirdir. Bir büyüsü vardır bu şehrin. Bütün karmaşasının, keşmekeşinin yanında bu yönüyle herkesi büyüler, kendine çeker'' diyor.
Makedonya'dan
Asude Abdül Koçan da, ''İstanbul; Çözülemeyen Bir Bilmece'' başlıklı yazısında, İstanbul'a gelişini 4 yıl olarak planladığını, ancak bunun 11 yıllık bir maceraya dönüştüğünü belirterek, ''Anneliğin ve gazetecilik mesleğinin getirdiği zorluklara rağmen, doğduğum kente hala dönememenin müsebbibinin İstanbul olduğunu biliyorum. İstanbul hala bir bilmece gibi karşımda duruyor ve ben bu bilmeceyi çözecekmiş ve bilmeceyi çözmeden de burayı terk etmek niyetinde değilmişim gibi, bu şehirden ayrılmayı düşünemiyorum'' şeklinde düşüncelerini aktarıyor.
''İki Şehrin Hikayesi: İstanbul ve Kudüs'' başlıklı yazısında iki kent arasındaki benzerliklere değinen Filistinli gazeteci Bashar Qadomi de, ''Birbirine öyle çok benziyor ki Kudüs ve İstanbul, aynı ananın iki evladı gibiler. Sokakları, mimarisi, yaşayan halkı, ibadethaneleri hep birbirine benziyor. Kudüs huzuru Selahaddin ile İstanbul Fatih'le bulmuştur'' diyerek benzerlikleri dile getiriyor.
Bosna Hersekli Indra Jusko Bojadzic de, ''Kurtarıcımız İstanbul'' başlığını attığı yazısında, İstanbul'un kendileri için bir kurtarıcı olduğunu, çünkü ülkelerini yangın yerine çeviren savaştan kaçarken sığınabilecekleri bir yuva aradıkları sırada, İstanbul'un kendilerine şefkatli kollarını açtığını anlatıyor.
''SENİN İÇİN TİTRİYORUM İSTANBUL"
''Senin İçin Titriyorum İstanbul'' başlıklı yazısında, bütün şehirlerin insanlar tarafından inşa edildiğini, ancak İstanbul'un İstanbullular'a şekil veren bir kent olduğunu ifade eden Fransız gazeteci Jerome Bastion da, kentte yaşayanların istese de, istemese de bir dünya vatandaşı olduğunu kaydediyor.
İtalya'dan Sandro Tucci de, ''Sihirli bir Kent'' dediği İstanbul'da, öz güvenin ve ilerlemenin batılı olmakla eş anlamlı kabul edildiği yıllara inat, bugün kentin öz mirasını sahiplenmesine yardım eden kültürel bir uyanış bulunduğunu ifade ediyor.
Kitapta ayrıca, İngiltere'den Muhammed Adel'in ''Dünyanın En Güzel Açıkhava Müzesi'', İsrail'den Yoray Liberman'ın ''Memlekete Dönmek mi? Henüz Değil...'', Hollanda'dan Wilco Van Herpen'in ''Amsterdam'dan İstanbul'a; Bitmeyen Bir Yol Hikayesi'', Kuveyt'ten Taha Mi Ouda'nın ''Doğu ile Batının Merkezinde İstanbul'' ve Tacikistan'dan Muratali Umarov'un ''Benim Canım İstanbul'' başlıklı yazılarına da veriliyor.
(AA)
|