Üniversiteler: Kontenjanlarımız boş Öğrenciler: Okumak istiyoruz YÖK: Hayır
Bu yıl 1.5 milyon civarında genç üniversiteye girmek için sınava girdi. Bunun yüzde 11'i üniversitelerin 4 yıllık çeşitli bölümlerine yerleştirildi. Geri kalan 1 milyonun üzerinde genç üniversitelere girmek için çare arıyor. Bazıları yurt dışına gitmenin yollarını ararken, eminim ki bunların bir kısmı da denkliği YÖK'çe kabul edilmeyen üniversitelere gitmek zorunda kalacak. Geri kalan 1 milyonun üzerindeki genç ise, çaresiz yeniden dershanelerin yolunu tutacak. Ve aile bütçelerini alt üst edecekler. Oysa üniversitelerimizin çeşitli bölümlerinde 33 bin 600 kişilik boş kontenjan var. Boş kontenjanın 15 bin'i devlet üniversitelerinde. Yani devlet üniversitelerine girecek 15 bin kişi parasız okuyacak. Düşünebiliyor musunuz üniversiteler diyor ki, benim 33 bin 600 kişiyi okutacak boş kontenjanım var. Bu kontenjan için de 1 milyon kişinin üzerinde gencimiz sıra bekliyor. YÖK hayır olmaz diyor. Nedeni belli değil. Sistem öyle söylüyormuş. Üstelik bu boş kontenjanların üniversitelere faturası 5 yılda toplam 744 milyon doları aşıyor. Kardeşim yeni bir karar alsanız da, tercihlere göre en yüksek puandan başlamak üzere 33 bin 600 ilave öğrenci yerleştirseniz ne olur? Sizin çocuklarınız o bekleyen kesimden olsaydı, aynı kararınızda diretmeye devam edermiydiniz? Lütfen kararınızı bir daha gözden geçiriniz. YÖK'ün 13 Ekim'de Genel Kurul toplantısı var. YÖK Genel Kurul'unda bu konuyu yeniden gündeminize alarak, devlet ve vakıf üniversitelerimizin 33 bin 600 kişilik boş kontenjanlarının doldurulması için karar alınırsa kim kaybeder... Hiç kimse? Peki kazanan olur mu? Elbette. Mesela 33 bin 600 öğrencimizin üniversite hayalleri gerçekleşir. Bu kadar kişinin ailesi mutlu olur. Üniversitelerimiz, kontenjanlarını doldurur. Önümüzdeki yıl da bu kadar kişi bir daha sınava girmeyerek başka öğrencilerin önünü tıkamaz. Sonuçta kazanan Türkiye olacak. Bir milyon kişi üniversitelere girmek için sıra beklerken, sistem uğruna 33 bin 600 kişi üniversitelerdeki boş kontenjanlarla yüksek öğretime devam edemiyorsa bu YÖK'ün ayıbı olacaktır. Bunun da vicdanlara faturası ağır olur sanırım.