Bir şehir nasıl bu kadar şık olabilir?
Bir şehri anlatırken güzel canlı, kasvetli ya da sıkıcı diyebilirsiniz. Ben Barselona'yı anlatmak için şık kelimesini kullanmak istiyorum. Çünkü nerede ne giyeceğini, kendine nasıl yakıştıracağını bilen birini nasıl şık olarak adlandırıyorsak, bu şehre de şık demek yerinde olur. Bu şehirde kötü detayı olan, mimari anlamda yarım bırakılmış bir yapıya hiç rastlamadım. İster tarihi, ister modern olsun, tüm yapılar kendi içinde bir kimliğe sahip. Aynı zamanda diğerleriyle uyum içinde ve bu şehre özgü. Mimari karakterini Barselona'dan alırken, kendi varlığıyla şehrin karakterine katkıda bulunuyor. Barselona, her ne kadar İspanyol daha doğrusu Katalan ruhlu bir şehirse de şehrin her yanındaki anıtlar, dev heykeller dünya sanatçılarının imzasını taşıyor. Yaratıcı fikirlerin bu kadar yaygın ve şehrin gündelik hayatının her safhasına yayılmış olması inanılmaz. Örnek mi? Liman bölgesindeki Maremagnum bir tiyatro dekoru kadar gerçeküstü, bütün Barselonalıların renkli akşamları kadar  gerçek. Usta ressamların ve mimarların bu ülkede yetişmiş olması kesinlikle bir tesadüf değil.
BİR ENDÜSTRİ: GAUDİ
Bizim için İstiklal Caddesi ne ise La Rambla'da o. Şehrin en işlek caddesi. La Rambla'da gezerken gördüğünüz dükkân logolarının her biri birer grafik tasarım harikası. 20. yüzyılın başında moda olan Art Deco ve Art Nouveau akımlarının izleri kapı kollarında binaların yüzeylerindeki dokularda ve bazı binalarda bütünüyle görülüyor. Ardından gelen bauhaus ve modernizm akımları karşısında ömürleri çok kısa olan Art Nouveau ve Art Deco'nun yaşayan örnekleri dünyada pek az şehirde vardır. Paris, İstanbul ve Prag gibi Barselona da 20. yüzyılın başında hem kültürel anlamda hem imar anlamında yenilenirken bu romantik stillerin etkisinde kalmış. Barselona'da tüm turistlerin ezbere bildiği Antoni Gaudi'nin eserleri, Sagrada Familia, La Pedrera, Par Güell ve Casa Vicens'in izlerini hangi dükkâna girseniz görebilirsiniz, bazen bir çakmak  üzerinde desen, bazen bir mumluk olarak... Görebileceğiniz binlerce obje ve turistik eşyanın biçimi, yüzeyi Gaudi'nin desenleri ile kaplı. Tek başına Antonio Gaudi bir sanayi doğurmuş. Gaudi'yi anımsatacak eşyalar ve Gaudi yapılarını gezerken her yıl milyonlarca turist Barselona'ya yüz binlerce avro bırakıyor... Gaudi, hiçbir mimari ya da sanat akımını yansıtmayan, tamamen özgün yapılarıyla Barselona ile özdeşleşmiş durumda. Barselona'ya hayal gücüyle hayat veren Gaudi'nin adı ölümsüzleşmiş. Aynı şekilde Gaudi'nin projelerini kâğıt üstünde kalmaktan kurtarıp, hayata geçiren Barselonalıların sanata, yeniliğe, güzel şeylere verdikleri değer de hâlâ yaşıyor. İşte bu nedenle Richard Meier ve Frank Gehry gibi çağımızın en önemli mimarlarının yeni yapıları da bu şehirde yapılabiliyor. Şehrin Akdeniz kıyılarına bakan kısmında günümüz tasarımcılarının eseri yeni birçok otel yapım aşamasında. Barselona büyüyüp genişledikçe yenileniyor. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi, günün gereği neyse o şekilde...
|
