|
|
Ölü Ozanlar Derneği
Türkiye Ligi bir çöplüğe dönüştü. Türkiye Ligi artık içinde işe yaramaz ne idüğü belirsiz, Türk futboluna bir şey kazandıramayan teknik adamlarla doldu taştı. Benim teknik direktörlerim kahve köşelerinde sürtüyorlar. Yıllarını futbola vermiş birçok hoca, 35 kuruşa bir takıma gidebilmek için ya federasyon üyelerini araya koyuyorlar ya da siyasetçi bir "Dayı" arıyorlar. Çünkü bir yere hoca olmanın başka yolu yok. Torpilin yada amcan yoksa kahvede çay içmeye mahkumsun. Ama fazla değerli olmayan, kariyerinde büyük başarılar bulunmayan birçok yabancı, milyon dolarlara ülkemizde fink atıyorlar. Şu Gerets G.Saray'a ne kattı? Geçen sene Tromsö, bu sene de iddia ediyorum Şampiyonlar Ligi bozgunu Gerets'in vizyonunu gösterecek. Şimdi G.Saraylılar "Şampiyon yaptı ya" diyecekler. Zaten yıllardır Türkiye'de 3 takımdan biri şampiyon oluyor. Üçünün başında da bir yabancı. Yabancıda amaç uluslararası arenada sıçrama yaptırabilmektir. Lucescu'nun kadrosu da mütevaziydi. Perezler, Fleurquinler, Bülent Akınlar büyük yıldızlar mı? Ama o takım büyük sıkıntılara rağmen Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadı. Peki Daum ne yaptı? Milyonlarca dolara kurulan F.Bahçe'ye Avrupa'da nal toplattı. Şimdi diyecekler ki "F.Bahçe'ye üst üste şampiyonluklar getirdi" . Ben ne yapayım. Bir yabancı antrenörün temel görevi üst üste şampiyonluklar değil, Avrupa'daki başarılardır. Gelelim Tigana'ya. Onun da neredeyse ülkede bir yılı doluyor. Avrupa vizyonuna bakıyoruz mesaj veremiyor. Oynattığı futbola bakıyoruz, sıkıntılı. Aldığı oyunculara bakıyoruz, soru işareti. Ama Tigana milyon dolarları alırken Rasim Kara'sı, Samet Aybaba'sı ve diğerleri şans bulamıyorlar. Bir tek Zico istisna... Çünkü o daha yeni. Onun da geleceğini merak ediyorum. Futbol Federasyonu 5 yabancı mı, 6 yabancı mı, 8 yabancı mı tartışacağına önce yabancı hocaların et mi, balık mı olduğunu tartışsın. Derwall, Lucescu gibi hocalara hiçbir lafım yok. Başımızın üstünde yerleri var. Ama Gerets, Tigana, Daum, Pecze, Saffet Susiç gibi isimler uğruna Ahmetleri, Mehmetleri harcamayalım.
MOURINHO ERSUN! Gelelim Ersun Yanal'a... Türk teknik adamları içerisinde Jose Mourinho gibi. Tipiyle, duruşuyla belli bir karizması var. Üstelik saha içi başarıları yıllardır ortada. Ama kısır çekişmeler uğruna, Caferler, Hakan Şükürler ve başka hatalarıyla yakalayacağı dünya çapında bir başarıyı öteledi. İstanbul'a şöhret olmaya gelmiş genç kızlar gibi hata yaptı. En yakınındakiler onu kullandı. Yanal da bunlara izin verdi. Politik davranayım diye gerçek mesajı değil eyyam mesajını topluma söyledi. "Sistem" dedi, "Hakan" dedi sözüm ona siyaset yaptı. "Hakan'ı kadroya almıyorum arkadaş. Bir daha da ben olduğum sürece kadroya girmeyecek" gibi net konuşsaydı daha büyürdü. Buna hakkın yok Ersun. Elalemin tercüman kökenli Portekizlisi, İngiltere'de fink atarken sen niye büyük takımın başında değilsin? Yazık. Bizim de bir Jose Mourinho'muz olabilirdi.
|