|
|
|
|
|
|
|
Lübnan tezkeresi TBMM'ye sunuldu
Lübnan'a Türk askerinin gönderilmesine izin verilmesine ilişkin hükümet tezkeresi TBMM Başkanlığına sunuldu.
Hükümet, tezkerede, Lübnan'da oluşturulacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) asker gönderilmesine izin verilmesini istedi. Tezkerede, Türkiye'nin UNIFIL'e; ''Doğu Akdeniz'de devriye görevi yapacak deniz görev gücü için yeterli kuvvet tahsisi; taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydıyla dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlanması; Lübnan ordusuna eğitim verilmesi'' konularında katkı sağlaması öngörülüyor.
Lübnan'a
asker gönderilmesine ilişkin TBMM'ye sunulan hükümet tezkeresinde, gereği, kapsamı, zamanı ve süresi hükümetçe belirlenecek şekilde TSK'nın Lübnan'a gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından yapılması için TBMM'den 1 yıl süreyle izin istendi. Tezkerede, gönderilecek kuvvetin, bölgedeki silahlı unsurların silahtan arındırılması dahil olmak üzere belirtilen taahhütlerin dışında hiçbir görevde kullanılmayacağı bildirildi.
Hükümet Tezkeresinde, BM Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 tarihli ve 1701 sayılı kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda görev yapacak BM Geçici Görev Gücü (UNIFIL) bünyesinde faaliyette bulunmak üzere gereği, kapsamı, zamanı ve süresi hükümetçe belirlenecek şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan'a gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca TBMM'den 1 yıl süreyle izin istenmesinin, Bakanlar Kurulunca kararlaştırıldığı bildirildi.
TÜRKİYE'NİN UNIFIL'E KATKISI
Tezkerede Türkiye'nin UNIFIL'e katkıda bulunacağı konular şöyle yer aldı: ''Doğu Akdeniz'de devriye görevi yapacak Deniz Görev Gücü için yeterli kuvvet tahsisi; taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydıyla dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlanması; Lübnan ordusuna eğitim verilmesi,
Ayrıca bölgede Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına icra edilecek insani yardım faaliyetlerinin gerektireceği ve başta bu unsurların güvenliğini sağlayacak kuvvet koruma birlikleri olmak üzere, hudut, şümul ve miktarı Hükümetçe belirlenecek askeri unsurlar,
Söz konusu kuvvet, bölgedeki silahlı unsurların silahtan arındırılması dahil olmak üzere belirtilen taahhütlerin dışında hiçbir görevde kullanılmayacaktır. Yeterli kuvvetle katılacağımız Deniz Görev Gücü, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının verdiği yetkiye uygun olarak Doğu Akdeniz'de ve Lübnan kıyılarına mücavir bölgelerde deniz kontrolünü sağlamak için keşif ve devriye görevleri icra edecektir.''
TBMM BAŞKANI ARINÇ 5 EYLÜL SALI GÜNÜ İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclisin 5 Eylül Salı günü olağanüstü toplanması için siyasi parti gruplarına çağrıda bulundu.
AK Parti Grubu'ndan 175 milletvekilinin, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin hükümet tezkeresinin görüşülmesi için yaptığı olağanüstü toplantı başvurusu üzerine Arınç, İçişleri Bakanlığı, AK Parti, CHP ve Anavatan Partisi grupları ile TRT'ye çağrı pusulası gönderdi. Arınç, çağrıda, Meclis Genel Kurulunun, 5 Eylül 2006 Salı günü saat 15.00'de toplanmasını istedi.
GÜL GAZETECİLERİN GÜNDEME İLİŞKİN SORULARINI YANITLADI
NATO'nun Afganistan'daki Yüksek Sivil Temsilciliği görevini tamamlayan Hikmet Çetin'i kabul eden Gül, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Gül, Lübnan'a asker gönderme tezkeresinin TBMM'ye ne zaman gönderileceğine ilişkin soru üzerine, tezkerenin bugün TBMM'ye gideceğini ve Salı günü de görüşüleceğini belirtti. Türkiye'nin kaç asker göndereceğinin netleşip netleşmediğine ilişkin soruya karşılık da Gül, bunun teknik bir konu olduğunu ifade etti.
Bakan Gül'e, bugün bazı gazetelerde BM belgelerine dayanarak yayınlanan, gerektiğinde çatışmaya girilebileceği ve komutan emrettiği takdirde grupların silahsızlandırılabileceği haberleri de soruldu.
Bu haberlerin meselinin özünü yansıtmadığını ifade eden Gül, Türk askerinin Lübnan'da herhangi bir silahlı gücün silahlarını toplama gibi bir işlevinin olmayacağını vurguladı.
Gül, Türk askerinin bölgeye savaşmak için değil, orada sadece barışı korumak, oradaki insani yardımları desteklemek, organize etmek için gideceğinin altını çizdi.
"BU BELGELERİ BİZ VERDİK ASLINDA, HERKES ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE GÖRSÜN DİYE"
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Lübnan'a gönderilecek barış gücünün angajman kurallarını belirleyen belgeyi şeffaflık çerçevesinde kendilerinin verdiğini belirterek, Türk askerinin bölgeye "savaşmak için değil sadece barışı korumak için gideceğini" söyledi.
Bakan Gül, NATO'nun Afganistan'daki Yüksek Sivil Temsilciliği görevini tamamlayan Hikmet Çetin'i kabulünden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Basında yer alan angajman kuralları belgesine ilişkin soru üzerine Gül, şunları kaydetti:
"Bu belgeleri biz verdik aslında, herkes şeffaf bir şekilde görsün diye. Bunları eğer dikkatli şekilde okursanız, çok yanlış yansıtıldığını göreceksiniz. Tabii ki asker gidiyor, tabii ki asker silahlı olacaktır, tabii ki askere karşı herhangi bir saldırı söz konusu olursa askerin görevini yapmasına mani bir şey olursa tabii ki asker kendini koruyacaktır."
Gül, angajman kurallarının tamamıyla bununla ilgili olduğunu söyleyerek, "Eğer o dokümanları çok dikkatli bir şekilde okursanız, bunların bugün söylendiği gibi, bazı gazetelerde görüyorum, o şekilde olmadığını göreceksiniz" dedi.
Bölgeye gidecek olan askerin mutlaka bir tarifinin olması gerektiğini belirten Gül, bu tarifi şöyle aktardı:
"Nasıl silah taşıyacağıyla ilgili tarifi olacaktır. Hangi şartlar altında silahını kullanabilir, bütün bunlar vardır. Bunlar Kosova'ya giden asker için de geçerlidir, Afganistan'a giden için de Bosna'ya giden için de geçerli olmuştur. Bunlar BM'nin çok detaylı bir şekilde ortaya çıkardığı kurallardır. Ama yine kararda da açıkça söz konusu olduğu gibi, bugün göndereceğimiz tezkerede de açıkça yazılacağı gibi, oradaki herhangi bir silahlı gücün silahlarının toplanması gibi bir işlev olmayacaktır."
Dışişleri Bakanı Gül, bu kuralları "gayet açık ve şeffaf bir şekilde, toplum bilgilensin diye onlardan isteyen siyasi partilere verdiklerini" ifade ederek, ancak gördüğü kadarıyla bunların "bir kısmının farklı yansıtıldığını, bir kısmının tutularak, başka bir kısmının verildiğini, bazı yerlerinin de altlarının çizildiğini" kaydetti.
Belgelerin detaylı bir şekilde okunması durumunda Türk askerinin bölgeye "savaşmak için değil, sadece barışı korumak için gideceğinin görüleceğini" ifade eden Gül, Türk askerlerinin ayrıca oradaki insani yardımları desteklemek, organize etmek ve kolaylığı sağlamak için orada olacağını bildirdi.
"Şüphesiz ki askerin gerektiğinde kendini koruma yetkisinin de olması gerekir. Eğer bu olmazsa siz gönderdiğiniz askeri tehlikeye sokarsınız" diyen Gül, bugün gazetelere yansıyan "süngü savaşı yapılacak" türü haberlerin meselenin özünü yansıtmadığını belirtti.
ÇETİN'İN GÖREVİ
Hikmet Çetin'in üstün bir başarı göstererek Türkiye'ye döndüğünü de söyleyen Gül, Çetin'in Türk-Afgan dostluğunu pekiştirdiği gibi Türkiye'nin itibarını da her bakımdan çok daha üst seviyelere çıkardığını kaydetti.
Gül, Türkiye-Afganistan ilişkilerinin çok eski ve tarihi olduğunu söyleyerek, Çetin'in her ne kadar NATO temsilcisi olarak çalışmış olsa da tecrübesi ve siyasi kişiliğini de bu görevle birleştirerek, herkesin çok takdirle karşıladığı ve kendilerinin de gurur duyduğu çok başarılı bir dönem geçirdiğini bildirdi.
Çetin'in başarılarının birçok ülke tarafından tanındığını ve üstün nişanlarla onurlandırıldığını hatırlatan Gül, Brüksel'deki NATO karargahında da Genel Sekreterin bunu tescil ederek, Çetin'e üstün hizmet madalyası verdiğini söyledi.
Bakan Gül, Türkiye'nin sadece Afganistan'daki Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü'nün (ISAF) komutanlığını alıp güvenlik açısından yaptığı yardımla değil, uluslararası bir güvenlik kuruluşu olan NATO'nun da çok önemli bir görevini orada üstlenerek başarılı hizmet yaptığını belirtti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|