Duygu Asena bir sanat dostuydu
Duygu Asena'nın gerçek bir sanat dostu olduğunu sizlere anlatmak isterim. O, gerçek bir sanat dostuydu. Her şeyden önce evinde de bir sürü sanat yapıtı bulunurdu. Gürhan Yücel çok severdi. Orhan Peker, Bedri Rahmi ve Abidin Dino'yu da.. Hiç unutmam o meşhur Küba seyahatinden döndüğünde bavulların içinden herkesin sandığı gibi pareolar değil, resimler çıkmıştı. Onlarca resim almıştı Küba'dan. Yaşadığı evde o resimler koridorda asılıdır. Rengarenk soyutlamaları da çok severdi. Hüsamettin Koçan'ın Bayburt'ta kurduğu müzesine çok gitmek istiyordu. Hastalığı yüzünden bir türlü kısmet olmadı. Onu gerçek bir sanat dostu yapan Negatif gibi bir derginin editörü olmasından gelir. Bugün Filiz Aygündüz gibi sanat gazeteciliği yapan isimler hep o dergiden yetişmiştir. Duygu Asena Negatif'i, bir yaşam ve kültür dergisi olarak çıkarmaya başlamıştı. Yüksek kültüre hitap eden elitist bir dergi yapmak istemiyordu. Bu da onun kadın hakları mevzularında olduğu gibi devrimci bir yüzüdür. Negatif dergisi grubunu gencecik insanlardan kurdu. Dergide, popüler olan her konuya kültürel bir fenomen olarak yaklaşıldı. Hiç unutmam, AKM'deki 'Fluxus' sergisinden sonra herkes Fluxus akımının ne olduğunu konuşuyordu. Negatif'te akımı anlatan bir yazı çıkmıştı. Başlığı şöyle idi: Bana fluxus öğretenin 40 yıl kölesi olurum... Asena, hayatı sevdiği gibi sanatı da ondan koparmamak, onunla birlikte yaşatmak gerektiğine inanan gerçek bir avangardtı. Nur içinde yatsın. Hepimizin başı sağ olsun..
Adalet Cingöz
|