|
|
|
|
Her şeye rağmen yaşam...
Savaşa rağmen yaşam devam ediyor. Alışveriş de, yürüyüş ve nargile keyfi de... Beyrut'ta yeni olan şey, sağır edici, ürperten bomba sesleri.
İç savaştan uzun yıllar sonra kendini toparlamaya çalışan Beyrut, İsrail bombardımanları sonucunda tekrar yıkık dökük. Bir zamanlar Doğu'nun Paris'i olarak adlandırılan şehir, iç savaşta yıkılmıştı. Bombalı suikast sonucu geçen yıl öldürülen Lübnan eski başbakanı Refik Hariri'nin yaptığı büyük inşaatlarla ayağa kalkan şehir şimdi tekrar sessizleşti.
HARİRİ'NİN SEMTİ ŞİMDİ SESSİZ Refik Hariri tarafından yaptırılan Beyrut'un incisi Solidarite semtinde bulunan ünlü markaların satıldığı mağazalar, yüzde 50'ye varan indirim yapmalarına rağmen hiç müşteri gelmeden kepenklerini indiriyor. Burada bulunan Thimberland mağazasında çalışan Muhammet Hasan, "Daha bir ay önce buradaki kafelerde yer bulamazdınız. Şimdi ise hiç kimse gelmiyor," diyor. Oysa daha önce özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi Arap ülkelerinin zenginleri buralardaki mağazaları doldururmuş. Savaş, Beyrut'u etkilese de Beyrutlunun vazgeçemediği alışkanlığı olan kordon boyunda yürüyüş savaşa rağmen sürüyor ama sadece gündüzleri. Herkes bombardımanın başladığı akşam saatlerinde evlerine çekiliyor. 23 yaşındaki Nadine Ahmed de, nargilesini evinin balkonunda içmek yerine gelip sahil yolunda tüttürmeyi seviyor. Ahmed, "Beyrut yaşanan bütün yıkıma rağmen her zaman ayağa kalkmayı bilir. Bundan da kurtulacaktır. Ve biz İsrail'e inat burada nargile içmeye devam edeceğiz," diyor.
PLAJLAR DA BOŞ Lübnan'ın ünlü plajları ise yaşanan savaştan dolayı bomboş duruyor. Çok değil daha bir ay öncesine kadar plajlar yalnızca yerli halkla değil, özellikle çeşitli Arap ülkelerinden gelen turistlerle dolup taşarmış. Şimdi ise kimse denize girmiyor. Özel bir marinanın hemen üst sokağında küçük bir nargile dükkânı işleten Mahmud Kasım, "Akşam saatlerinde burada herkes kahve kuyruğuna girerdi," diyor. Denize girenler plajı terk ettikten sonra onun küçük dükkânında mutlaka bir kahve içerlermiş. Akşam saat 19:00 sıralarında bir nargile dükkânında çay içiyoruz. Etrafımızdaki birkaç masa dolu. Saat 19:30 gibi şiddetli bir patlama neşeli konuşmaları kesiyor. Bir anda çevre masalar boşalıyor. Gençler hemen sessizleşip, paralarını ödeyip kalkıyorlar. Artık sokaklar sessiz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|