|
|
|
Hataların en büyüğü
Bazı muhalefet partileri, Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesinin sakıncalarına dikkat çekerek, hükümeti eleştirdiler.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onur Öymen, bugünkü koşullarda Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesinin ne kadar sakıncalı sonuçlar vereceğini açıkladıklarını belirterek, "Askerlerimizi mayın tarlasına sürmek hataların en büyüğüdür" dedi.
MUMCU, ANNAN'IN MECLİS'TE KONUŞMASINA SICAK BAKMIYOR
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın 6 Eylül'de Türkiye'ye gelerek, kendisi için olağanüstü toplanacak TBMM Genel Kurulunda konuşma yapmasına sıcak bakmıyor.
Hükümetin
ve TBMM'nin bu konuda bilgi sahibi olmadığını belirten Mumcu, "Hükümet Meclisi bilgilendirmiyor. Birleşmiş Milletler de bu konuda net değil. Genel Sekreter Türk yetkililerine ve Meclise net bilgi verebilecek mi? Bu da ihtimal dışı" diye konuştu.
ANAVATAN Lideri Mumcu, "Ateşkes sürecine kadar etkisiz kalan hatta izleyici konumunda kalan BM'nin ve uluslar arası kuruluşların şimdi içeriği berrak olmayan bir kararla bölgeye güç göndermesinin arkasındaki niyetin ve bölgeye ilişkin tasavvurlarının ve düşüncelerinin berraklaşması gerek" dedi.
TBMM'NİN PİAR FAALİYETİNE İHTİYACI YOK
İsim vermeksizin Büyük Orta Doğu Projesi'ni anımsatan Mumcu, bu süreçte Türkiye'nin süreci çok daha net görmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Mumcu, "Türkiye'nin uluslar arası güce katılma kararını vermeden önce nasıl bir sürece, hangi amaçlarla katıldığını biliyor olması gerekir. Dolayısıyla TBMM'nin asker gönderme kararı için Piar faaliyetlerine değil sağlıklı, doğru bilgiye ihtiyacı vardır" diye konuştu.
ANNAN BİLGİ VERECEK KONUMDA DEĞİL
"BM Genel Sekreteri'nin mevcut konumu ile bu bilgileri verecek durumda olduğunu düşünmüyoruz. Verecek kimse olduğuna da inanmıyoruz. Bu konuda görev ve sorumluluk hükümetindir" diyen Erkan Mumcu, "Hükümetin, ta başından kafasına koyduğu asker gönderme kararının Piarını yaptığını" söyledi.
GÜL BOŞUNA DOLAŞIYOR
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün "İsrail'de, Suriye'de, Lübnan'da boşuna dolaştığını", Türkiye'nin bu konu ile ilgili muhataplarının ülkenin Doğusunda değil Batısında olduğunu savunan Mumcu, "Dışişleri Bakanı'nın AB ve ABD'den meslektaşları ile görüşüp Türkiye'nin sürecin edilgen aktörü olmaktan çıkacağı ve bölge gerçekleri ve ihtiyaçlarına uyumlu bir barış planının aktif hazırlayıcısı olabileceği politika ve ilişkileri geliştirmesi gerekiyor" dedi.
PARMAK İNDİRİP KALDIRANLARIN DA VİCDANI VAR
Tezkerenin gelmesi halinde oylamayı yapacak olan milletvekillerine de değinen Mumcu, "Hükümetin Mecliste sayı problemi yok. Ama parmak indirip kaldıran insanların da bir vicdanı var. Hükümete tavsiyem vicdanlarla oynamaması, vatandaşın vicdanını oyuncak haline getirmemesidir. Gerçeklerden kopuk yandaşlık veya karşıtlık milli vicdanı yaralayacaktır. Bugün hükümette bulunanların yıllarca işbirlikçilikle suçladıkları, onlara göre renksiz ve taklitçi, 'batı kulüpçü' hükümetler bile bu hükümet kadar peşin teslimiyetçi ve gönüllü işbirlikçi olmadılar" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bugün alacağı kararların, bölgedeki komşu halkların vicdanında çok uzun yıllar yer edip ikili ilişkilerde iz bırakacağına dikkat çeken Erkan Mumcu, "Hükümet 'kullanışlı, işe yarar olma rolü'nü kendisine yakıştırıyor olabilir. Bu rol yakın danışmanları ağzından Başbakana yakıştırılmış da olabilir. Ama biz Türkiye'ye ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na bunu yakıştıramıyorum.
(AA)
|