| |
Lübnan adeta iç politikanın bir sorunu gibi...
Her olayı, her gelişmeyi bir " Türkiye meselesi " olarak görmek çok kolay ve çok yanlış. Örneğin şu anda Lübnan'a asker göndermek kararı, bazılarınca bir " Türkiye meselesi " gibi algılanıyor. Cumhurbaşkanı Sezer bile bunu böyle görüyor. Oysa olay ne Türkiye meselesidir ve hatta ne de " Bölgesel bir mesele"dir. Birleşmiş Milletler'e üye ülkeler ve bazı AB üyeleri, Türkiye Lübnan'a asker göndermese de, BM Barış Gücü'ne asker vereceklerdir. Bunu şu ana kadar taahhüt eden ülkeler arasında Fransa, İtalya, Bangladeş, Malezya, İspanya, Nepal, Danimarka, Finlandiya, Belçika, Norveç ve Almanya bulunmaktadır. Bangladeş'in başkanı veya İspanya'nın kralı kalkıp " Ne işimiz var Lübnan' da " demeyi hiç düşünmemektedirler. Çünkü bu olay bir " Global mesele "dir. Türkiye'yi etkileyen pek çok olay gibi, Lübnan'daki durum da bir " Global mesele "dir. Tarihinde bir uzun imparatorluk dönemi bulunan ve bu dönemin önemli bölümünde Lübnan'ı da yönetmiş olan Türkiye'de bazılarının bunu görememesi acıklı bir durum değil midir?
SİYASAL İSLAM Eğer dünyadaki gelişmelere bu açıdan bakmayı denerseniz, Türkiye gerçeklerini dünyadan soyutlama çabanızın ne kadar nafile olduğunu da görebilirsiniz. Örneğin " Bölücü etnik terör " sadece bir Türkiye meselesi midir? Ya da " Siyasal İslam "dan kaynaklanan ve tüm dünyayı etkileyen oluşumlar, sadece Türkiye'nin meselesi midir? Bizdeki bazı kesimler " Siyasal İslam " denilince " Şeriat tehlikesi"nden söz etmeye başlıyor. Oysa dünyanın önemli bölümünde " Siyasal İslam " denilince akla hemen " El Kaide terörü " gelmiyor mu? Türk Siyasal İslamı'nı demokrasi içinde " Laik Cumhuriyet " le entegre edip anayasal hukuk devletinin sadık bir öğesi halinde tutmak başarısını görmezden gelip, bunun El Kaide gibi (Veya FIS gibi, Hizbullah gibi, İhvan-ı İslam gibi, vs.) düzene karşı savaş açan bir siyasal şiddet eylemi haline dönüşmesini tahrik etmek, akla uyar mı? " Siyaset etmek ", bazılarınca aklına geleni söylemek ve tavır koymak gibi anlaşılıyor. Ne demiş mesela CHP Genel Başkanı Deniz Baykal? -Tayyip Erdoğan Çankaya' ya uzlaşmadan çıkarsa, oradan indirir, Yüce Divan' a göndeririz. Bunun için ' gel, uzlaşalım kardeşim'... Lübnan'a asker göndermek konusunda ne dedi Cumhurbaşkanı Sezer? -Biz maşallah karar çıkmadan talip olduk. Kendi sorunumuz varken başkalarının sorununu çözmek bizim görevimiz değil. Asker göndermesek de güçlü devletiz.
YEREL SESLER Eğer bir ülkede istemediğin kişinin cumhurbaşkanı olmasını engellemek istiyorsan ne yaparsın? Seçim kazanıp, parlamento aritmetiğine hakim olursun. Bir ülkede cumhurbaşkanı isen ve ülkenin bir dış politika kararına yön vermek istiyorsan ne yaparsın? O ülkedeki karar mekanizmalarını görüşün doğrultusunda bilinçlendirir ve yönlendirirsin. Bizde ne oluyor peki? Siyasi lider siyasal çoğunluğun kararına bağlı bir durumu, adliyelik yapmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı dış politika kararını alacak yürütme ve yasamayı, ayaküstü demeçlerle iğnelemeyi yeğ tutuyor. İşin kötüsü bu yerel davranışlar, tüm ulusal sorunları aynı zamanda uluslararası birer sorun da olan Türkiye'yi, dünyanın dışında bir arka bahçe ülkesi gibi gösteriyor. Siyasal İslam kökenli bir parti iktidar olmuş ve " Batı kulübü " söylemlerini bırakıp Batı'yla birlikte global sorunlar karşısında aynı pozisyona girmiş. Sen bunun kıymetini bilecek yerde, içeride Doğulu gibi davranıp, konuşursan, bu kime ne yarar sağlar?
|