|
|
Sezer'e öfke
Cumhurbaşkanı'-nın Lübnan'a asker göndermeyle ilgili fikir beyan etmesi özellikle muhafazâkar kesimde büyük tepkiye yol açtı. Pek çok kritik konuda sessiz kalmayı tercih eden Sezer'in bu konuda ne düşündüğünü açıklamasının özellikle AK Partilileri rahatsız ettiği anlaşılıyor. AK Parti yöneticileri ve milletvekilleri bu konudaki yetkinin Meclis'te olduğunu savunan açıklamalar yaptılar, sanki Sezer "Yetki bende" demiş gibi. Beni asıl şaşırtan 1 Mart 2003 tezkeresindeki tutumları nedeniyle ilkesel bir tavır aldığını sandığım insanların beyanları oldu. Öncelik sıralaması yaparsak Cumhurbaşkanı ülkenin gençlerini ilgilendiren bir konuda görüş bildirmek için siyasi parti yöneticilerinden izin almak zorunda değildir. Bundan rahatsız olabilirsiniz ama Cumhurbaşkanı'nın fikirlerine de saygı göstermelisiniz. Bu bir. İkincisi Cumhurbaşkanı'nı sorgulayanlara şu soruyu yöneltmek gerekir, "Niye Lübnan'a asker göndermek istiyorsunuz?" Amacınız barışı tesis etmek mi, Müslüman nüfusu korumak mı, İsrail sınırına bekçilik etmek mi, bölgesel güç olduğunuzu kanıtlamak mı? Neyin peşindesiniz, buradaki ilkesel duruşunuz nedir, bir söyleseniz de, zorunlu askerlik hizmetine aldığımız gençleri Ortadoğu'nun en karanlık bölgelerinden birine bu kadar canla başla gönderme hevesinizi anlasak. Burası Bosna değil, çünkü Bosna'da Batılı güçler katliam yapanlara karşı taraftı. Türkiye de haklı taraftaydı. Afganistan da değil çünkü barış gücünü oluşturan ülke veya ülkeler, herhangi bir yerel yönetimi devirmiş değil. Burada da uluslararası terörizme karşı mücadele iddiası vardı. Onun için Bosna ve Afganistan'la Lübnan'ı kıyaslamak doğru değil. Çünkü burada tavrınızın ne olduğunu bile net ortaya koyamıyorsunuz. Burada da kimden ve neden yana olduğunuzu net şekilde ortaya koymanız gerekir. Çünkü asker gönderen diğer Batılı ülkelerin tavrı net. Onlar Hizbullah'ı terörist olarak görüyor. Bunun sonucunda da İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısının boyutlarından rahatsızlık duysalar bile sessiz kalmayı tercih ettiler. Siz hem seçmen tabanınızı memnun etmek için Hizbullah'ı destekler gibi görünüp, hem de İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısının arkasındaki en büyük güç olan Amerika'yı memnun etmek istiyorsunuz. Politikanız, duruşunuz ele gelmiyor. İlkeye değil, çıkara dayanıyor. Asker gönderip, tezkerede küstürdüğünüz Bush'un gönlünü almak istiyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru sular karışırsa Washington bürokratların değil, sizin yanınızda olsun diye. Ama bunu bir türlü söyleyemiyorsunuz. Cumhurbaşkanı söyleyince de çok kızıyorsunuz.
|