|
|
|
"Ojeli, küpeli gençleri artık eleştirmem"
Prof. Dr. Ali Köse ile Doç. Dr. Talip Küçükcan'ın kaleme aldığı ''Deprem ve Din'', afetzedelerin anlatımıyla 17 Ağustos gecesinde yaşananları aktarıyor.
Kitapta, depremin olduğu günlerde tırnakları ojeli kızlar ve saçı uzun, küpeli erkeklerin yardımını alan depremzedelerin duygularına da yer veriliyor:
-''Biz dağdayken bazı insanlar su ve ekmek getirdiler. Bursalı bir kişiyi unutamıyorum. Arabasına ekmek doldurup getirmiş. Yolda kaza yapmış, kolu falan sargı içindeydi. Yılmadan bize yardım için yola devam etmiş. Orada bulunan herkes ağladı. Çok duygulandık.''
-''...Üniversite
öğrencileri, genç kızlar, baktığınız zaman çok modern kızlar, 'yolda giderken düşürdüğü bir şeyi almak için yere eğilmeye tenezzül etmez' diyeceğiniz kızlar, kadınlar, delikanlılar, yerlerden bizim çöplerimizi topladılar. Stadın arkasında Mısırlılar vardı. Onları, bizim yere attığımız peçete kağıtlarını toplarken gördüm. Bütün bunları görünce kendimden utandım. Daha önce deprem olan yerlere ben tutup da bir elbise mi gönderdim diye düşündüm.''
-''Ben kendime söz verdim. Bir daha o küpeli gençleri, şalvarlı, sakallı gençleri, ojeli kızları tenkit etmeyeceğim.benim kardeşimin cenazesini enkazdan bir sakallı gençle, bir küpeli genç çıkardı. Deprem gecesi Çınarcık'a gittim, bir kamyonet üzerinde sosyetik kızlar yardım dağıtıyorlar. 'Çocuklar, siz nereden geliyorsunuz? Bunları nereden getiriyorsunuz?' dedim. 'Biz arkadaşlarla karar verdik, bunları topladık. Çınarcık'ı bildiğimiz için de buraya geldik' dediler.''
''KIYAMET KOPTU SANDIK''
Depremzedelerin afete ilişkin görüşlerinden alıntılar ve röportajların da yer aldığı kitaba göre, afetzedelerin 17 Ağustos gecesine ilişkin anlatımları şöyle:
-''Deprem anında 'artık gittik' dedim. Dünyanın sonunun geldiğini ve kıyametin koptuğunu düşündüm. Kaçacak bir yer yoktu. Çocuklara, 'olduğunuz yerde kalın' demekten başka bir şey yapamadım.
-''Hani 'kıyamet' denir ya, öyle bir manzara vardı. Herkes kendi derdine düşmüş, kimse diğerini tanımıyordu. Örneğin, bir kadın kendi çocuğu diye başkasının çocuğuna sarılıp almaya çalışıyordu. Delikanlı evladını kaybeden bir baba, bir başka gence sarılarak 'şükür kurtuldun oğlum' diye seviniyordu.''
-''Tepkiler aşamalı oldu. Bir çok insan, depremin kıyamet olduğunu zannetti. Şaşkınlık içinde dünyanın sonunungeldiğini zannettiklerini söylüyorlar. Bu ilk şok ve ilk yaygın tepki... Şahsen benim aklıma kıyamet geldi ilk olarak... Arkadaşlarım da aynı şeyi düşünmüşler.''
-''Deprem gecesi kayınpederin evindeydik. Aslında kaldığımız bina çok sağlamdı. Ancak sarsıntı sağlamlık dinlemiyordu. Tabii ki her şey Allah'tan... Kayınpeder geldi, beni uyandırdı. 'Kalk deprem oluyor' dedi. Ben kıyametkopuyor zannettim. 'Dünyanın sonu geldi' dedim.''
(AA)
|