İşkembe çorbası ile ciğer kebabı
Abdülkadir Aksu ile Cemil Çiçek geçen yıl Çanakkale'ye "Seramik Bayramı'na" gitmişler. Cemil bey "şefi" çağırmış: -Abdülkadir bey gece saat 24.00'te işkembe çorbası içmeden yatmaz... Sabah erkenden de ciğer kebap yemeyi sever. Şef gece saat 24.00'te Aksu'nun kapısını çalmış: -Sayın Bakanım, çorbanız. Sabahın köründe yine: -Sayın Bakanım ciğer kebabınız. Oysa Abdülkadir bey işkembeye de, ciğere de "yıllar önce veda etmiş." Ama "şef kapıya dayanınca..." Mecburen yemiş.
Perşembe günü Aksu ile Çiçek yine "Seramik Bayramı" için Çanakkale'ye gidince... "Şef" hemen Abdülkadir Aksu'ya yaklaşmış: -Efendim geleceğinizi duyar duymaz işkembe çorbası ile ciğer kebabı hazırlığı yaptım.
Çanakkale'nin Çan ilçesinde, İbrahim Bodur'un konuğu olarak yemekteydik. Garson önümüze bir tabak ciğer kebabı getirdi: -Yavuz bey, sayın Cemil Çiçek beyin size özel ikramı. Masadakiler "çok mu seviyorsunuz" diye merakla bize sorunca... "Hikayesi uzun" diye gülmeye başladık.
|