|
|
|
|
|
Babam ölünce ağlayamadım
|
|
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk: 'Babamın vefatı sonrası aileme babamın gittiğini hissettirmemeliydim. Ağlamaya vakit bulamadım. Babama direkt bağlanan bir telefon vardı. Fişini hâlâ çekmedim.'
Babamın direkt telefonu hâlâ fişinde duruyor
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk: "Yatak odamın başında sadece babamın aradığı bir telefon vardı. Hâlâ fişini çekemedim. Hastayken çok ağladım ama öldükten sonra ağlamadım".
Bugünkü pazartesi sohbeti konuğu Doğuş Şirketler Grubu'nun Başkanı Ferit Şahenk. Ne yalan söyleyeyim, işadamı röportajları beni biraz endişelendirir. Temkinli cevaplar verir, söylemek istediklerini söyler, asla içlerini açmazlar. Ferit Şahenk kendi deyimiyle duygusal biri, balık burcu. İşler onunla çok da zor olmadı. Çok başka konular konuşmaya hazırlanırken bir de baktık ki laf dönmüş dolaşmış Ayhan Şahenk'e gelmiş. Başarılı işadamı Ferit Şahenk'in babası hakkında anlattıklarını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Bütün röportajlarınızda
babanızı ve şirketinizi anlatırken Ayhan Şahenk felsefesi diyorsunuz. Nedir bunun anlamı? Yani sizi Koç, Sabancı ya da Eczacıbaşı'ndan ayıran özellikler neler?
-Ayhan Şahenk felsefesi demek, özünde Anadolu insanının felsefesi. Anadolu insanına yönelik, onları kabullenme, anlamaya ve kazanmaya çalışmada bizim farkımız 'kaynaşma' sanırım. Başarılı oldukça mütevazı olacaksınız. Mütevazılığı hayatın en önemli unsuru haline getireceksiniz. Bunları yaparken de hiçbir zaman mantığın ve şansın özelliklerini unutmamalı.
ŞANSLI DOĞDUM
Şans bir işadamının hayatında ne kadar önemlidir?
-Çok önemli. Ayhan Bey de ben de işimizde mantığa uygun her türlü adımı gerçekleştirdik. Elimizden geleni yaptığımız ama sonuç alamadığımız olmuştur. Neden? Çünkü dışarıda bir dünya piyasası var ve siz onu yönlendirmezsiniz.
İnsan şansını kendi yaratmaz mı? -Bence yaratmaz. Planlama, iletişim önemli ama şansın da sizin arkanızda olması lazım. Ayhan Bey büyük bir iletişimciydi. İnsancıldı. Uzun vadeli düşünür ve düşündüğünü mutlaka arkadaşlarıyla paylaşırdı. Bizde hâlâ böyledir. Kimse kimse için çalışmaz, biz beraber çalışırız. Tabii bazen güven sorunu olabiliyor. Benim yaptığım işi niye kontrol ediyor diye. Ama beni tanıdıktan sonra yavaş yavaş bu sorun da kaybolmaya başladı diye düşünüyorum.
İki farklı Ferit Şahenk var mı? Yani örneğin evde kuzu işyerinde kurt olanlardan mısınız?
-Böyle bir şeye inanmıyorum. Evde başka işte başka diye bir şey yoktur. O insanı müthiş zorlar. Evde neysem, sosyal hayatımda nasılsam, işte de öyleyim. Kendimle sürekli mücadele eder kendi açıklarımı göstermeyeceğim diye uğraşırsam hayatı doğru dürüst yaşayamam ki. Şunu biliyorum hayata şanslı gelenlerdenim. Ama bunun karşılığını verme mücadelesinde olan ve bulunduğu yeri hak ediyor cümlesini dedirtebilecek bazı şeyleri yapmaya çalışan bir insanım.
Babanız Ayhan Şahenk öldükten sonra iş hayatı sizin için kolay olmadı. İşadamı tanımlamasının önüne bir de genç" sıfatı yapıştırıldı. Üstelik kurmaylarınız sizden yaşça çok büyüktü. Nasıl başa çıktınız?
-Şunu biliyorum. Ortaya kim çıkarsa çıksın, futbolcu, işadamı, sanatçı mutlaka yakıştırmalar yapılır. O göreve gelmeden önceki eski konumuma göre bir takım değerlendirmeler yapıldı tabii. Kendimi bir anda boşlukta buldum. Ayhan Bey o zamana kadar benim için büyük bir güven unsuruydu. Risk yoktu işimde çünkü o mutlaka bütün riskleri düşünürdü.
ARTIK GENÇ DEĞİLİM
Korktunuz mu "Ne yapacağım ben" diye?
-Korkmaz mıyım? Korkuyorsunuz, ürküyorsunuz. Zaman aldı kendimi kabullendirmek. Genç sıfatına gelince (gülüyor) artık o kadar genç olduğumu zannetmiyorum. Ayrıca başarılı olduğumu da düşünmüyorum.
Tevazu göstermiyor musunuz? Ayhan Şahenk gibi bir dev gittikten sonra grubu ayakta tutunabilmek, yeni yatırımlar yapmak, General Electric ortaklığı, Forbes Dergisi'nin "En zenginler" listesinde basamakları onar onar çıkmak... Bunlar başarı değil mi? -Yeniden yapılanma peşinde koşan lider ile devam ettiren arasında fark vardır. Bunlar başarı olarak görülebilir ama asıl başarı uzun vadede alınan sonuçlarla ortaya çıkacaktır.
Yapılan bir araştırmaya göre gençlerin çoğunluğu Doğuş Grubu'nda çalışmak istiyor. Neden? Çok mu para veriyorsunuz?
-(Gülüyor) Bu, iletişimimizi iyi yaptığımızı gösteriyor bence.
Profesyonel anlamda patronunuzu kaybettiniz. Peki bir erkek olarak öylesine güçlü bir baba figürünü kaybetmek nasıldı?
-İşin en zor tarafı oydu. Yatak odamda başucumda direkt bir hat vardır. Ayhan Bey'in yatak odasında da aynısı vardı. Bu numarayı bir tek ikimiz bilirdik. Müthiş psikolojik bir rahatlama yaratırdı bende. Ayhan Bey sabah altıda kalkardı. Şantiye hayatından gelen biri olduğu için... Hâlâ o telefonu kaldıramadım, fişini çekemedim. Nasıl yapayım?
BABAMLA KONUŞURUM
Kendi kendine kaldığınızda babanızla konuşur musunuz?
-Konuşurum tabii. Paylaşırım düşüncelerimi. Rahatlatan bir hareket.
Çok ağladınız mı babanız öldüğünde?
-Öldükten sonra ağlamadım. Babam hastayken çok ağladım. İnanılmaz üzüldüm ama vefatıyla üstüme farklı bir şey geldi. Evin erkeği olarak anneme ve kızkardeşime de bir bakıma babanın gittiğini hissettirmemek durumundaydım. Babam öldükten sonra ağlamaya vakit bulamadım. Arada bir düşüncelerimde onunla yalnız kalmak müthiş rahatlatıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|