| |
|
|
Randevu talebi büyükelçilerden gelmiş
Büyükelçilerle yaptığı görüşmelerin ardından Cüneyd Zapsu'yu aradım. "Yine back door (arka kapı) diplomasisi mi yapıyorsunuz? Büyükelçilerle niye görüştünüz?" Zapsu ilginç bir yanıt verdi: "Görüşme talebi büyükelçilerden geldi. Ben istemedim. Onlar beni aradı ve randevu istedi. O nedenle görüştük." Ve ekledi: "Yarın da (bugün) görüşmelerim devam edecek. İlginç bir şey söyleyeyim. Şimdiye kadar hiç görüşmediğim Finlandiya Büyükelçisi de yarın için randevu istedi. Yarın da onunla görüşeceğiz." Zapsu, büyükelçilerle ilk kez görüşmediğini de vurguladı. "Bu görüşmelerde bir yenilik yok. Ben bu adamlarla yıllardır görüşüyorum. Bu yeni bir şey değil. Bunda şaşıracak bir şey de yok" dedi. Aynı gün içinde 4 önemli büyükelçinin Zapsu'dan randevu isteyip görüşme talebinde bulunması ilginçti. "Ne konuştunuz" diye sordum. Gülerek, "Herhalde 'Yasin El Kadı'yı nasıl yakalarız' diye sormadılar" diye yanıtladı. Sorumu tekrarladım. "Patrona sorup izin almadan içerikle ilgili bilgi vermem mümkün değil" dedikten sonra verdiği tek bilgi, "Genel olarak ne olup bittiğini öğrenmek istiyorlar" oldu. Zapsu'nun "Patron" dediği Başbakan Erdoğan. Zapsu'nun büyükelçilerle yapacağı görüşmelerle ilgili olarak Başbakan'ı bilgilendirdiğini bir başka kaynaktan öğrendim. Zapsu, Başbakan Erdoğan'ı arayarak büyükelçilerin kendisinden randevu talep ettiğini ve nasıl davranması gerektiğini sormuş. Başbakan'dan "Görüş bakalım" talimatını alınca görüşmeler gerçekleşmiş. Zapsu'nun 4 büyükelçi ile yaptığı görüşmelerde ele alınan konular, "Irak, İsrail ve Kıbrıs" olmuş. Anlaşılan, "front door" yani ön kapı diplomasisinden sonuç alamayan büyükelçiler bir de "arka kapıyı" zorluyor.
|