Dinleme ve ötesi...
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla dikkatler yeniden "telekulak"a çevrildi. Önce şunu belirteyim; eğer Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) dışından birileri, komutanın telefonunu dinlediyse bu vahim bir durum. Daha vahimi, TSK'nın tepesinde "dinleniyorum" kaygısının sürmesine rağmen, hala bir çözüm bulunamaması...Genelkurmay Başkanı'nın üç yıl önce söylediği gibi, dinlenme kaygısıyla konuşmalarını "özel hattan" yapıyor olması da ayrı bir problem... Bundan dolayı, dışardan birileri Taşkesen'in telefonunu dinlediyse, bunu bulup çıkarmak Genelkurmay'ın görevi... "İhbarı değerlendirdik ama biz dinlemedik" açıklamasıyla bir kenara çekilmemeli.
YAŞ dışı ihraç Bu tespiti yaptıktan sonra, madalyonun diğer tarafını çevirelim...Bir süre önce Yüksek Askeri Şura'daki (YAŞ) ihraçları konuşurken, etkin bir isim şu bilgiyi vermişti: "YAŞ'a gelmeden, Genelkurmay Başkanı'nın onayı ile disiplinsizlik dolayısıyla ihraç edilenlerin sayısı oldukça fazla. En çok da Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanlığı döneminde olmuş; 3 bin asker YAŞ kararı olmadan ihraç edilmiş... " Etkin kişinin söylediği gibi, TSK, disiplin açısından kendi elemanını inceler ve hakkında istihbarat çalışması da yapar. Gereğini de yerine getirir. Sadece TSK değil, ülke güvenliği ile ilgili birimlerde de bu kural işler. Bazıları, personeli emekli olduktan sonra da takibini sürdürür. Espiyonaj (casusluk) veya kontrespiyonaj (karşı casusluk) olup olmadığını tespit etmek için bu olmazsa olmaz kuraldır. Bırakın güvenlik birimlerini, bazı özel sektör kuruluşları da bunu gerçekleştirir. Bu işlerde çalışanlar da "gerçeği bilerek" görevi kabul eder. Nitekim, YAŞ'taki ihraçlarının büyük bölümü de bu istihbarat çalışması sonucu gerçekleşir. İhraç edilen kişiler hakkındaki istihbarat raporlarının, mahkeme kararı sonucu olup olmadığını sorgulamaz. Askeri disiplinde, bu tür konularda hukuk, mahkeme kararı gerektirmeyen durumlar vardır; bu da onun gereklerinden biridir. TSK'da bu sistem çalışmalıdır; ama adil bir şekilde uygulanmalıdır.
Neden başka telefon? Bu tespiti yaptıktan sonra emekli Tümgeneral Taşkesen'in sözlerinden de yola çıkarak durumu irdeleyelim. "Şerefle hizmet ettiğim kurum beni sorguluyor" diyor... Bir de: " 8 aydır dinlendiğimden şüpheleniyordum. Onun için Samsun'dan tanıdığım birinin üzerine cep telefonu aldım, onu da tespit edip dinlemişler..." Şimdi, şu soruları yöneltelim: "Bir tümgeneral niçin Samsun'dan birinin üzerine telefon alıp, onun üzerinden konuşma gereği duyar?" Eğer dinlendiği kaygısı varsa, neden gidip ilgili birimlere aktarıp, ortaya çıkarılması için uğraşmaz? Duygusal ilişkileri konusunda; "Bu konulara girmeyelim..." yaklaşımı gösteriyor. Bu çerçevede şu soruya yanıt arayalım: Bir okul müdürü hakkında benzer bir ihbar Milli Eğitim Bakanlığı'na gitseydi, ne olurdu? İstihbarat belgelerinin hangi yöntemle geldiğinin yanı sıra, içeriğinin doğruluğu da incelenmez miydi? Hukukta geçerli kural; soruşturmayı yapan tarafın hukuk dışı işlem yapamayacağıdır. Dinlemeyi gerçekleştiremez, yasa dışı dinlemenin önüne geçer. Ancak gelen bilgileri de dikkate alır. Bundan sonrası o kişiye kalmıştır; ya emekliliğini ister ya da soruşturma sonucunu bekler...Genelkurmay'ın bu olaydaki tavrı doğrudur. Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın adının çemberin içine çekmek ise ona yarar değil, zarar verir...
|