| |
'Son durum' raporu
Günlerce "Anadolu izlenimleri" aktardık... İlk fırsatta "yine gideceğiz, yine dinleyeceğiz, yine yazacağız." Ama bugün bir "genel değerlendirme" sunmamız gerek. Dilerseniz "madde madde." 1. Vatandaşın erken seçim diye bir "tasası" da yok "talebi" de. Ayrıca bu konuda "DYP dışında bir gür ses de yok." 2. Nazilli'de, Tarsus'ta, Mardin'in ilçelerinde "Cumhurbaşkanı şu kişi olsun, bu kişi olmasın" tartışması yaşanmıyor. İnsanların söylediği şu: -Cumhurbaşkanlığı seçimi problem haline gelmesin... Çankaya işi sorunsuz çözülsün.
3. Ankara "makro ekonomik dengelerle" meşgul. Anadolu ise "mikronun, günlük yaşamın, ekonomide iyileşmenin kendi kesesine yansımasının" derdinde. Çok yerde "ama makro dengeler oturmadan mikro dengeler oluşmaz" gibi laflar edecek olduk. Pek dinleyen çıkmadı.
4. Petrol fiyatlarından şikayetçi olmayan yok... Köylü de kentli de, esnaf da, memur da. 5. Teşvik uygulaması da öyle... Teşvikten yararlanan kentler dertli, yararlanmayanlar hepten dertli. Herkesin arzusu "bölgesel ve sektörel teşvik."
6. İşsizlik temel sorun. Kamu yatırımları yetersiz. Özel sektör yatırımları da pek yeterli değil. İşsizlik "kızgınlık boyutunda." 7. TOKİ'nin yarattığı bir canlılık gözledik. TOKİ hem bir ölçüde istihdam sağlamış, hem de inşaat sektöründe canlılık. 8. Küçük esnaf "büyük mağaza zincirleri karşısında çökmüş." Eğer 3.5 milyon esnaf varsa, herbiri de yanında bir iki kişi çalıştırıyorsa "çöküntü işsizliği de artırıyor" demektir. 9. Vatandaşın "türban diye bir problemi" yok. "Başın açılıp, açılmaması" bir siyasi sorun mu, hukuki sorun mu, yoksa sosyal sorun mu? Ankara'daki "büyüklerin" önce buna bir karar vermeleri gerek.
10. Bürokrasiden şikayetler sürüyor. 11. Halk siyasi gerilim, liderler arasında kavga istemiyor... Hatta "yüksek sesle tartışma" bile. 12. İstikrar hala "büyülü" kavram. AKP bugün gücünü "icraatından ziyade 2002 ve önceki krizlerin korkusundan, hastane odalarındaki liderler zirvesi kabusundan" alıyor. Vatandaş "unutmamış, affetmemiş."
13. Tayyip beyin "popülaritesi" sürüyor. Halkla diyalogda başarılı olduğu anlaşılıyor. Bir de yurdu "rakiplerine tur bindirecek kadar" çok dolaşmış. İkinci "çok dolaşan" ise Mehmet Ağar. 14. AB konusunda herkesin kafası karışık. AB'den gelen sesler nedeniyle insanlarda "hayal kırıklığı" var. Bazı kesimlerde de "ulusal çıkarlardan taviz veriliyor" eleştirisi.
15. Kırsal kesim "en gariban" kesim. Köylünün fukaralığı kentteki esnafı da olumsuz etkiliyor. 16. Ve enerji fiyatı... Köylü de pahalı enerjiden yakınıyor, kentteki sanayici de. 17. Bölünmüş yol işi tutmuş... Vatandaş memnun. Ama bu duble yollarda "kalite sorunu" var. Ayrıca Karayolları "müteahhitlere borcunu öde demiş." İş yavaşlıyor.
Bugünlük bu kadar. Yarın, yurt gezilerinin ışığında "Tayyip beyin geride kalan 4 yılı ve seçime kadarki yol haritası" konusuna gireceğiz.
|