|
|
|
|
|
|
|
Mucize gibi olay!
Konya'da yol kenarındaki ağaca çarparak ikiye ayrılan otomobilden küçük sıyrıklarla kurtulan sürücü, kaldırıldığı hastaneden olayın gerçekleştiği gün yürüyerek taburcu edildi. Mucize gibi olaya doktorlar kadar sürücünün kendisi de şaşırdı.
3 gün önce kent merkezinden Karaman istikametine seyreden Ahmet Bircan Korkmaz (38) idaresindeki 42 EM 299 plakalı otomobil, sürücü direksiyon hakimiyetini kaybedince Uluırmak Mezarlığı önünde yol kenarındaki ağaçlara çarptı.
Kazada ikiye ayrılan otomobilden sızan LPG nedeniyle olay yerine
gelen 112 Acil Servis görevlileri, ambulansı metrelerce uzağa bıraktı. LPG sızıntısı çevrede endişe yaratırken, olay yerine götürülen sedyeye vatandaşların da yardımıyla güçlükle konulan Korkmaz, Konya Numune Hastanesine kaldırıldı.
Daha sonra olay yerine gelen itfaiye ekipleri gaz kaçağını önledi.Trafik ekiplerinin incelemelerinin ardından otomobilin caddeden toplanan parçaları çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.
''HAYATİ TEHLİKE'' KAYDIYLA HASTANEYE GETİRİLMİŞTİ
Konya Numune Hastanesine ''ağır yaralı, hayati tehlikesi var'' kaydıyla getirilen Korkmaz'ın, yapılan tetkiklerde vücudunda herhangi bir kırık ya da çıkık olmadığı belirlendi.
Bir süre sonra kendine gelen Korkmaz'ın, hastaneden yürüyerek taburcu edilmesi kendisi kadar doktorları da şaşırttı.
Evinde dinlenen Ahmet Bircan Korkmaz, kazayı çok fazla hatırlamadığını, ancak olay günü taburcu olduğu hastaneden eve geldiğinde bazı şeylerin farkına vardığını söyledi.
Kaza sonrası ikiye ayrılan otomobilden sağ kurtulduğuna kendisinin de şaşırdığını belirten Korkmaz, ''Akrabalarım aracın ikiye bölündüğünü söylediğinde önce inanmadım. Çünkü kazadan hafif sıyrıklarla kurtulmuş, hatta olay günü kaldırıldığım hastaneden yürüyerek taburcu edilmiştim. Gerçekleşen kazaya göre, neredeyse burnum bile kanamamış diyebilirim'' dedi.
KAZA DEĞİL, OĞLU ÜZDÜ
Gözünü açtığında karşısında ailesini gördüğünü ifade eden 3 çocuk babası Bircan, şunları kaydetti:
''Çocuklarım ve ailem karşısında çok duygulandım. Bir an öldüğümü ve çocuklarımın boynunun bükük olduğunu düşündüm. Neredeyse çıldıracaktım. Hemen kendimi toparladım. Ailemin benden çok teselliye ihtiyacı vardı. Henüz 4 yaşındaki oğlum Kamber'i kucağıma alarak üzüntümü biraz da olsa bastırmak istedim. Ancak oğlum benden kaçtı. Sonradan fark ettiğim, yüzümdeki yaralardan dolayı oğlum benden uzak durmuş. Kazayı geçirdiğime değil, yüzümdeki yaralardan dolayı benden korkan oğlumu kucağıma alamamak beni çok üzüyor.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|